Anladık sert adamsın. Bilgisayarı bul ve usb belleği tak. | Open Subtitles | أفهم، أنتِ قاس، فلتصل إلى حاسوبه وتضع القرص المحمول فيه. |
Çantamı talan etmekle meşgulken ben de usb belleği en yakın saksıya attım. | Open Subtitles | بينما كان يُفتّش حقيبتي، قمتُ بإلقاء القرص المحمول في أقرب نبتة. |
Ve aradığımız usb belleği, asla bulabileceğin bir yere koymazdı. | Open Subtitles | وهذا القرص المحمول الذي نبحث عنه لم يكن أبدا ليضعه حيث يمكنك ايجاده |
Pekala, elimizde şüpheli bir banka havalesinin usb bellekteki kanıtı var, fakat bununla şu hortumu alan kişinin bağlantısını bulmamız lazım. | Open Subtitles | لدينا أدلة حول تحويل مصرفي مشبوه على القرص المحمول... لكن علينا ربطه بمن إشترى ذلك الخرطوم. |
- Kensi Rathburn, Talia'nın usb belleği bulup 100 milyonluk işi bozmasından korkuyor. | Open Subtitles | رثبورن" قلقت ان تحصل "تاليا" على القرص المحمول للعميل "مور" وتفسد عليها حصولها على المئة دولار |
- usb belleği tak. | Open Subtitles | -ضع القرص المحمول . |
Bir kez listeyi oluşturduktan sonra, bu usb bellekteki her bir Barnwright müşterisini hortum alanlarla karşılaştırma ve çakışanları görme şansımız olacak. | Open Subtitles | -وعندما نحصل على قائمة ... يمكننا إستخراج أسماء كلّ زبائن (بارنرايت) من ذلك القرص المحمول... ونقارنها مع مشتري الخراطيم، ونرى إن كان واحد مشترك. |