-Şeytan kavramı ve düşüncesiyle alay ettiğimiz bir noktaya geldik. Boynuz, kuyruk, ve bütün bu şeyler. | Open Subtitles | ـ أتينا للمكان الذي نمزح فيه عن فكرة الشيطان ذو القرنين و الذيل و كل ذلك |
Dün gece şehrin en büyük suçlusu, İki Boynuz Triton'un yardımıyla öldürüldü. | Open Subtitles | ليلة أمس، أكبر مجرم في المدينة، (ذو القرنين)، تم قتله بمساعدة الـ(ترايتون) |
En azından İki Boynuz'un istediği aşı elimizde. İşimiz neredeyse bitti. | Open Subtitles | حسناً، على الأقل لدينا المصل الذي يريده (ذو القرنين)، أوشكنا على الإنتهاء |
19. ve 20. yüzyıllarda insanlar milletlerine tapındılar, Aryan ırkına, komunizme. | TED | في القرنين 19 والقرن 20، كان الناس يعبدون الأمة، سباق أريان، الدولة الشيوعية. |
Son birkaç yüzyılı kapsayan Gözetmen günlüklerini düzenliyorum. | Open Subtitles | كنت أفهرس مفكرات المراقب التى تغطى القرنين الأخيرين |
Oh, Tanrım, bilmem ki, Koca Boynuzlu adam. Sabahın üçü oldu. | Open Subtitles | إلهي يا فجراً الثالثة الساعة تبدو فهي القرنين رجل يا أدري لا |
Steve pinker ve ben burada son iki yüzyıldır olan savaşların şiddetlerini düşünüyorduk. | TED | أنا و ستيف بينكر كنا ندرس حجم الحروب خلال القرنين الماضيين. |
Belki de İki Boynuz'a borcumuzu unutmalıyız. | Open Subtitles | لربما من الأفضل أن ننسى ما ندين لـ(ذو القرنين) |
İki Boynuz'a borcumuzu temizleyelim. Yürü. | Open Subtitles | لنسدد ديننا الذي ندينه لـ(ذو القرنين)، هيّا |
İki Boynuz'un orada rol yapması umurumda değil tren pususunun arkasında olduğuna eminim. | Open Subtitles | لا أهتم بإدعاء (ذو القرنين) ذاك، فأنا على يقين بأنهم كان وراء كمين القطار |
Tipik bir İki Boynuz çeki daha. | Open Subtitles | نموذجية أخرى لطريقة دفع (ذو القرنين) للنفقات |
Ben de hep böyle diyorum. Ama İki Boynuz belediye başkanı gibi. | Open Subtitles | أقول ذلك دوماً، ولكن (ذو القرنين) يبدو مثل العمدة |
Belki bu benim İki Boynuz için son işim değil ama onun olacak. | Open Subtitles | لربما هذه ليست وظيفتي الأخيرة لدى (ذو القرنين)، ولكن وظيفتها الأخيرة |
Çok komiksin. Bu akşamki sıcak yemek için İki Boynuz'a teşekkür et. | Open Subtitles | أنت مضحك، بوسعك أن تشكر (ذو القرنين) على الوجبة الساخنة |
İki Ton İki Boynuz'u taşırsan sen de yavaş olursun. | Open Subtitles | ستكون بطيئاً لو أنت تحمل اثنان من وزن (ذو القرنين)، صحيح ؟ |
Yine de İki Boynuz için iş yapmaktan iyidir. | Open Subtitles | ما زال هذا أفضل من القيام بعمل لـ(ذو القرنين) |
İki Boynuz'dan ayrılmak istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنك تودين الهروب من (ذو القرنين) |
Söylemek zor. İki Boynuz bu. | Open Subtitles | من الصعب القول، إنه (ذو القرنين) |
13. ve 14. yüzyıllarda, Avrupalı misyonerler doğuya gittiler, yeniden canlandırılan İpek Yolu'ndan geçtiler. | TED | في القرنين الثالث عشر والرابع عشر اتّجه المستكشفون الأوروبيّون نحو الشرق، عبر طريق الحرير الجديد. |
Son iki yüzyılı bir kutuda kilitli, gözlerimi insanların geride bıraktığı nihai boşluğa, bir zamanlar umut olanın ...karanlık gölgelerine dikerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت القرنين الماضيين حبيس صندوق أحملق في الخواء في الظلال القاتمه لآمالي |
Boynuzlu Tanrı'ya ve Üçlü Tanrıça'ya taparız. | Open Subtitles | فنحن نبجّل الإله ذو القرنين و الآلهة الثلاثية |
Hindistan'da insanlar, yaklaşık iki yüzyıllık İngiliz işgali ve egemenliğinin ardından bağımsızlık ilanı için nefesini tutuyordu. | TED | في أنحاء الهند يترقب الناس إعلان الاستقلال بعد ما يقارب القرنين من الاحتلال والحكم البريطاني. |
Ama yüzyıldır yeni bir gidişattasın çok aşırı bir tarz bu. | Open Subtitles | و لكنك قد اتخذت مساراً جديداً فى القرن أو القرنين الماضيين |