Annesiyle karşılaştığım yere en yakın kulüp burası. | Open Subtitles | إذا,هذا هو النادي الوحيد القريب من مكان التقائي بأمه المتوفاة |
Kırılma noktasına en yakın sörfçü geçiş hakkı kazanır. | Open Subtitles | لذلك راكب الامواج القريب من الموجة المتكسرة يقوم بالصعود عليها |
52'si trene en yakın mesafede olan baz istasyonu üzerinden yapılmış. Bu aramalardan biri bombacı tarafından gerçekleştirildi. | Open Subtitles | هناك 52 منها تمّت عبر برج الإرسال القريب من ذلك القطار هذا يعني أن واحد من هذه الإتصالات تعود الى المُفجِر. |
Evimizin yakınındaki marketten alamaz mıydın? | Open Subtitles | ألا تستطيعين الحصول عليه بالسوق القريب من منزلنا حيث نسكن ؟ |
Evet, biliyorum. Ve Khasinau'nun yakınındaki tek gizli ajanın öldüğünü de biliyorum. | Open Subtitles | نعم,ولكن العميل الآخر القريب من كازانو مات |
Ne yazık ki bu yapabileceğim doğruya en yakın şey. | Open Subtitles | لسوء الحظ، هذا هو الشيء الوحيد القريب من الصواب الذي بوسعي فعله. |
İçki satan en yakın yer neresi? | Open Subtitles | أين متجر الكحوليات القريب من هنا؟ |
Şu anda sizin fiyat sınırınıza göre plaja en yakın burası Bay Cohen. | Open Subtitles | حاليًا، إنهُ الممتلك الوحيد القريب من الشاطئ والذي على نطاق سعرك سيد (كوهين) |
Çünkü seni genellikle oradan tekmeleyen, onlara en yakın duran kişidir. | Open Subtitles | 'بسبب عادة" انه الرجل القريب من جسدك هو الذي يقوم بخيانتك عندهم |
Ama Yelina'nın parayı bırakması gereken parka en yakın oturan o. | Open Subtitles | "ولكنّه الوحيد القريب من المنتزه حتّى لو من جهة بعيدة" "حيث كان مفترضاً من (يلينا) أن تلقي بالمال" |
Bir tane Hong Kong' ta bir tane de Florida'da var ama Los Angeles'a en yakın kısımda sadece bu var. | Open Subtitles | (كان هناك شخص من (هونغ كونغ (وآخر من (فلوريدا ولكن هذا هو الشخص الوحيد القريب (من (لوس انجليس |
(Gülüşmeler) Öncelikle bizim güneş sistemimiz çok çok daha büyük bir ölçekte, yani 8 gezegeni de duymamız için duyum aralığımızın alt sınırına en yakın olan Neptün'le başlamalıyız ardından duyum aralığımızın en üst sınırına çıkan Merkür. | TED | (ضحك) إذًا كما تعلمون، إن نظامنا الشمسي أكبر بكثير من النظام السابق، فحتى نستطيع سماع الكواكب الثمانية، علينا أن نبدأ بكوكب نبتون القريب من الحد السماعي الأدنى لدينا. ثم عطارد الذي يقفز إلى قمة الحد السماعي لدينا. |
Jimnastik salonunun yakınındaki kulenin temelinde bir patlama oldu. | Open Subtitles | لقد كان هناك انفجار فى قاعدة البرج القريب من صاله الالعاب. |
Babamın ofisinin yakınındaki alışveriş merkezine benziyor. | Open Subtitles | المكان يبدو مثل ذلك المتجر القريب من مكتب أبي |
Seni evimizin yakınındaki polis karakoluna götüreceğiz. | Open Subtitles | سنوصلك إلى مركز الشرطة القريب من منزلنا |
Seni evimizin yakınındaki polis karakoluna götüreceğiz. | Open Subtitles | سنوصلك إلى مركز الشرطة القريب من منزلنا |
- Hayır, hayır, Joey, Missouri üniversitesi yakınındaki birçok üniversiteli çocuğun takıldığı bir kulüp. | Open Subtitles | U.M.K.C لا لا، جوي هو هذا النادي القريب من الكثيرَ من شباب الجامعة اللطيفون |