| Kısa çöpü ben çektim onun için siz derse başladığınızda tüm kayıt cihazlarının kaydet düğmesine basmam gerekiyor. | Open Subtitles | لقد سحبت القشة القصيرة ، لذا ينبغي عليّ أن أضغط على أزرار التسجيل حينما تبدأ المحاضرة |
| Kısa çöpü çeken şanssız kim, ...bu günahkar orospuyu vuracak kişi yani? | Open Subtitles | إذاً من تعيس الحظ الذي سحب القشة القصيرة وعليه أن يعطي تلك العاهرة الضربة القاضية |
| André'nın yatağa ihtiyacı yok. Biraz saman onu mutlu edecektir. | Open Subtitles | أندريه ليس بحاجةٍ إلى سرير انه سيكون سعيد ببعض القشة |
| O anda eski sevgiliyle karşılaşmak bardağı taşıran son damla oldu. | Open Subtitles | أظن أن مصادفتها لصديقها السابق في تلك اللحظة كان القشة الأخيرة. |
| Pipeti de üstünde. Sana başka sorun çıkarmaz. | Open Subtitles | القشة جاهزة معه أنت لا تحتاجين متاعب أخرى في حياتك |
| Evet, bu bardağı taşıran damlaydı. | Open Subtitles | لا تسيء فهمي فتلك كانت القشة التي قصمت ظهر البعير |
| Elinde bir pipet vardı. Bir vampir gibiydi. | Open Subtitles | كان لديها تلك القشة وكأنها نوع من مصاصي الدماء |
| Ben uzun çubuğu çektiğim için bu görev bana düştü. | Open Subtitles | و أنا سحبت القشة الطويلة لذا توجب علي القيام به |
| Sanırım ikimiz de kısa çöpü çektik. | Open Subtitles | نعم، حسنا، أعتقد أننا على حد سواء سحبنا القشة القصيرة |
| Kısa çöpü çeken özür diler. | Open Subtitles | من يختار القشة القصيرة هو سيعتذر |
| Ya benim adamım uzun çöpü çekseydi? | Open Subtitles | ماذا لو اختار رجلي القشة الأطول؟ |
| Sanırım şu saman hoş bir ayrıntı olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه القشة سوف تكون لمسة لطيفة جداً |
| Islak saman duman yapar. | Open Subtitles | لجعلهم يخرجون ثانيةً اشعل القشة واجعلها تدخن |
| Kamuoyunun önüne böyle sunuldu ve belki de Mısır'da bardağı taşıran son damla bu oldu. | TED | هذه هي الطريقة التي تم بها نشر قصته ، و قد تكون هذه هي القشة التي قصمت ظهر البعير. |
| Bu bardağı taşıran son damla! Gizli silahımı kullanacağım! | Open Subtitles | تلك هي القشة التي قصمت ظهر البعير سأستخدم الآن سلاحي السري |
| Bu meyve suyu kutusunu alıp buraya konduracağız, Pipeti de böyle yaptıkmı al sana bayrak. | Open Subtitles | سنأخذ مربع عصير هذا، الوجه عنه هنا، ونحن سوف أضع القشة في مثل هذا، وتا-دا! |
| Pipeti kendim sokmayı severim de. | Open Subtitles | أحب أن أضع القشة بمفردي |
| Bu son damlaydı. Şimdi canına okumalıyım. | Open Subtitles | هذه القشة التى قسمت ظهر البعير سوف أصفعك على طيزك |
| Bu bardağı taşıran son damlaydı. | Open Subtitles | كانت هذه لتكون القشة التي قصمت ظهر البعير |
| O sırada içkisindeki pipet bana doğru yönelmişti. | Open Subtitles | أثناء حدوث ذلك، القشة في شرابها .. موجهه نحوي |
| Normalde kısa çubuğu çeken kaybetmez mi? | Open Subtitles | ألا يخسر صاحب القشة القصيرة عادة؟ |
| Ama bardak şöyle taştı. | Open Subtitles | لكن القشة التي قصمت ظهر البعير |