Sokaklarda Yargıçlar yokken, tüm isyankarlar Mega Kent'i talan ediyor. | Open Subtitles | بدون القضاة فى الشارع تندلع الاضطرابات فى كل انحاء المدينة |
Yargıçlar ölmek istememi anlıyorlar, ama bana yardım etmenin, yasal cezası olduğunu hatırlatıyorlar. | Open Subtitles | يدرك القضاة أنني أريد الموت و لكنهم يذكّرونني بأن مساعدتي يعاقب عليها القانون |
Bazı Hakimler hapis cezasını belirlemek için makine üretimli risk puanlarını kullanıyor. | TED | بعض القضاة يحددون درجات الخطر باستخدام الآلة لمعرفة طول المدة التي سيقضيها الفرد في السجن. |
Riskle ilgili karar verdiklerinde yargıçların niyetleri çok iyi olsa da kararları objektif vermiyorlar. | TED | إن القضاة يقصدون خيراً عندما يتخذون هذه القرارات بشأن الخطورة، لكنهم يتخذونها بشكل شخصي. |
Ben de o yargıçları kurtarmaya çalışıyorum ama adamımı feda etmeden. | Open Subtitles | أنا أحاول إنقاذ أولئك القضاة لكن ليس بدون إنقاذ رجلي أيضاً. |
Bayan Pine, siz de Baş Yargıç Adler ile tenis oynuyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | مع نصف القضاة في مقاطعة كوك و سيدة.بين, لعبت تنس مع القائد ادلر. |
Bu yüzden dünyanın dört bir yanında, polisleri, hakimleri ve cumhuriyet savcılarını eğitiyoruz. | TED | ولهذا نحن ندرب ضباط الشرطة وندرب القضاة وندرب النيابة العامة حول العالم |
Ve Yargıçlar çok iğrendikleri için her zaman kazanırdık. | TED | و كنا نفوز دائما لان القضاة يقرفون من رؤيتها. |
Ortodoks teologlar ve güçlü Yargıçlar karşısında, kendisini savunan, genç ve dindar bir kadının dramına... | Open Subtitles | شابة صغيرة و متدينة تواجه مجموعة من اللاهوتيين الأرثودوكس و القضاة الأقوياء |
Yargıçlar bu tarz itirafları her gün pencereden dışarı atıyor. | Open Subtitles | القضاة يلقون بمثل هذه الاعترافات من النافذة |
Yargıçlar ona resim yaptırır, çok nüfuzlu birisidir... | Open Subtitles | كلهم يأتون لمرسمه ليجلسوا من أجل رسماتهم ولا يمتلك أحد تأثيرًا على القضاة أكثر من تيتوريلّي |
Hakimler tarafsız adalet düşüncesinden ayrıldılar. | Open Subtitles | أصبح القضاة عُرضة للإبتعاد عن العدالة الموضوعية |
Bu da sizin vermeniz gereken bir karardır, sayın Hakimler. | Open Subtitles | وهذا هو القرار الذي يواجهكم يا حضرات القضاة إنها معضلة وقتنا هذا |
Bakanlar ve Hakimler hepsi satılmış. | Open Subtitles | الوزراء في الحكومة و القضاة قد باعوا كل شيء و لهذا السبب فان الأوضاع بغاية السوء |
yargıçların soruları ve Jeanne'ın cevaplarından oluşan tüm metinler. | Open Subtitles | أسئلة القضاة و أجوبة جوان تم تسجيلها حرفياً |
Mahkeme hakkındaki bilgin ne kadar kıtmış. - Bu en küçük yargıçların bile en küçüğü. - Elbette öyle. | Open Subtitles | هذا يُظهِر مدى ما تعرفه، إنه الأدنى درجة من بين القضاة |
Altı avukat tutarım, yargıçları rüşvetlerim, ama boşanmam! | Open Subtitles | سأحضر ستة محامين ، سأرشو القضاة ، سأفعل آي شيء لكن لن يكون هناك طلاق |
Aynı şekilde 20 yıl önce çok güvenilir olan insanlar hala çok güvenilenler arasında: Yargıç ve hemşireler. | TED | و الأشخاص الذين كنّا نثق بهم بشدّة منذ 20 سنة مضت، لازلنا نثق بهم الآن: القضاة و الممرّضات. |
Don Corleone'nin elindeki hakimleri, politikacıları paylaşabilmeliyiz. | Open Subtitles | اذا كان دون كورليونى لدية كل القضاة و السياسيين فى نيويورك |
Avukat ve hâkim tayfasından bir grup. Dudaklarına Küba purosu değecek diye salyaları akıyor. | Open Subtitles | مجموعة من القضاة و المحامين متحمسون لشراء بعض السجائر الكوبية |
jürinin sadece bu şaheserimizi görmesini bekleyelim. O oyunu hemen unuturlar | Open Subtitles | ، عندما يرى القضاة تحفتك النادرة . هم سينسون هذه التفاهه |
bunu tanıdığım bütün yargıçlara imzalatırım. | Open Subtitles | سأكتب وثيقة ببراءتك وأجعل دورات القضاة للذين أعرفهم شخصيًا، |
hakim ve mahkemenin atadığı avukatın bize epey karşı olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن القضاة ومحامي ماركو الذي عيّنته المحكمة يتحيزون ضدّنا. |
Aslında yargıcın kurbanın o gece başka bir adamla beraber olduğunu jurilerin duymasına izin vermesi gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | أنت تعلم في عميق قلبك بأنه كان على القضاة أن يسمحوا للمحلفين أن يعرفوا بأن الضحية كانت مع رجل اخر تلك الليلة |
Görüyorsunuz, bir hayalim var bu hayal, Hakimlerin hizmet sundukları toplumu iyileştirmek için bütün yolları kullanması. | TED | أتعلمون، لديّ حلم والحلم هو أن يرى كل القضاة هذه الطرق ويغيروا جذرياً المجتمعات التي يخدمونها. |
hâkimler davanın ilk gününde davadan çekilmeleri taleplerini çok sever. | Open Subtitles | نعم هذه فكرة جيدة القضاة يعشقون ان يُطلب منهم التنحي |
O yüzden bu üç yargıçla olan davalarımızı gözden geçirdik. | Open Subtitles | إذًا لقد إستعرضنا كل شيء عن قضايانا مع هؤلاء القضاة الثلاثة |
Yüzüğü öpmeyi bırakınca, jüri üyeleri Nazi gibi davranmaya başladı. | Open Subtitles | عندما توقفت عن تقبيل الخاتم، القضاة يصبحون ألمان شرقيون عليك. |