Sherak'in Santa Clarita'daki tren saldırısının organizesine yardım ettiği ihtimaline inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد باحتمال ضلوع شاريك في تنظيم هجوم القطار في سانتا كلاريتا |
Sherek'in Santa Clarita'daki tren saldırısının organizesine yardım ettiği ihtimaline inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد باحتمال ضلوع شاريك في تنظيم هجوم القطار في سانتا كلاريتا |
Ne zaman açılacağı belli değilmiş ama bu sıcakta da trene binemedim. | Open Subtitles | يقولونه بالتأكيد هذه المرة ولكني لا أستطيع أخذ القطار في هذا الحر |
Budapeşte'deki tren istasyonunda, araba gözümün önünde patlayınca öldüğünü sandım. | Open Subtitles | أمام محطة القطار في "بودابيست في لحظة انفجار سيارتك أمام عيناي لقد اعتقدت بأنك قتلتي |
Bir trende kılavuz olarak çalışırken ücretini aldıktan sonra treni Sioux Indians'daki avlanma sahasında bırakıp gitmek. | Open Subtitles | لقد عين نفسه مرشداً على عربة القطار بعد أن حصل على أجره ترك عربة القطار في منطقة للهنود لصيدها. |
4'ncü perondaki tren için son durak bu istasyondur. | Open Subtitles | القطار في رصيف أربعة ينتهي عند المحطة |
Edgar altını bu kurşun çubuklarla değiştirecek ve çantaları, Barlow'un toplayıp Folkestone'a götüreceği Romney'de trenden atacak. | Open Subtitles | حجر الآجار سيكون مكان الذهب مع قضبان الرصاص هذه وسترمى الحقائب من القطار في رومني حيث سيجمعها بارلو ويتوجه بها إلى فولكستون |
- Hedef, Nyugati Durağı'nda trenden iniyor. | Open Subtitles | الهدف نزل من القطار في محطة نوغاتي |
Birazdan 2 numaralı metro istasyonumuza varacaktır. | Open Subtitles | "سيصل القطار في الخط رقم 2 قريبا" |
Avrupa'daki tren soygununun suçlusu göz altına alındı. | Open Subtitles | المتهمين بسرقة القطار في أوروبا تم القبض عليهم. |
Santa Clarita'daki tren bombalanması olayı. | Open Subtitles | إنفجار القطار في سانتا كلاريتا |
Santa Clarita'daki tren bombalanması olayı. | Open Subtitles | إنفجار القطار في سانتا كلاريتا |
Tamam, millet, Santa Clarita'daki tren bombalaması ve Heller'in kaçırılması arasında bir bağlantı arıyoruz. | Open Subtitles | حسناً يا رفاق، نحاول إيجاد صلة بين تفجير القطار في سانتا كلاريتا واختطاف (هيللر) |
Şehirde dolaşırken taksiye, otobüse ya da trene binmezdim. | Open Subtitles | أنا، أنا لم تأخذ سيارة أجرة أو حافلة أو القطار في المدينة |
- O halde niye Alexandrea'da trene binmedi? | Open Subtitles | -إذن لمَ لمْ تركب القطار في (ألكسنادريا)؟ |
Belki de Evansville deki tren istasyonunda tekrar bulustugunuz zamanki gibidir? | Open Subtitles | أم انتهى الموضوع عندما التقيتما و عدتما سويّة إلى محطة القطار في (إيفانسفيل) ؟ |
Yada tıpkı Evansville'deki tren istasyonunda buluşup birlikte döndüğünüzde de, | Open Subtitles | أم انتهى الموضوع عندما التقيتما و عدتما سويّة إلى محطة القطار في (إيفانسفيل) ؟ |
trende iki ikiz vardı,onlardan satın aldım | Open Subtitles | إنهما مع التوأم في القطار في الطريق إلى جدتهما |
İkizlerin elinde. Büyükannelerine gittikleri trende. | Open Subtitles | إنهما مع التوأم في القطار في الطريق إلى جدتهما |
4'ncü perondaki tren için son durak bu istasyondur. | Open Subtitles | القطار في رصيف أربعة ينتهي عند المحطة |
Taiji'de trenden inip vakit kaybetmeden Ric O'Barry ile buluşmuştuk peşimizdeki, polis arabası eşliğinde. | Open Subtitles | "خرجنا من القطار في "تايجي (وكان في استقبالنا مباشرة (ريك أوباري برفقة الشرطة |
Belmont Limanı'nda trenden inerim, ama hala Maine'de olurum, Kanada'da değil. | Open Subtitles | و نزلت من القطار في ميناء (بلومنت) لا زلت في (مـاين) و ليس في كـنـدا |
Birazdan 2 numaralı metro istasyonumuza varacaktır. | Open Subtitles | "سيصل القطار في الخط رقم 2 قريبا" |