"القفص الصدري" - Traduction Arabe en Turc

    • Göğüs kafesi
        
    • göğüs kafesinin
        
    • göğüs kafesini
        
    • göğüs kafesine
        
    • Göğüs kafesinde
        
    • göğüs kafesinden
        
    Bu sağlıklı 10 yaşın bir kızın Göğüs kafesi. Open Subtitles هذا شكل القفص الصدري لفتاة طبيعية في سن العاشرة
    1996 yılında, bir erkeğe ait Göğüs kafesi, Desert Rose Ulusal Parkı'nda bulundu. Open Subtitles 1996 القفص الصدري لذكر قد وجد في الحديقة الوطنية ديسرت روز
    - Sadece kurbanın kalbinin çıkarıldığı an bir çeşit bıçakla göğüs kafesinin yarılarak yoğun bir kanamadan öldüğünü biliyoruz. Open Subtitles نعلم أن القفص الصدري للضحية قد شُقَ بشفرة من نوع ما وإنها ماتت بسبب نزيف حاد عندما قطع قلبها
    göğüs kafesinin üstüne doğru daha sert ve daha yumuşak kaburga kemiklerinin arasında dolandıkça sertlik farkını hissedebiliyorum. TED وبينما أُمرره فوق القفص الصدري وفوق العضلات بين الأضلاع، فيتغير بين الصلب واللين بإمكاني أن أشعر بالصلابة.
    Sizden bir köpeğin göğüs kafesini hayal etmenizi istiyorum. TED لذلك أريدكم أن تتخيلوا القفص الصدري للكلب.
    Bu durum, nefesin çok ani şekilde kesilip göğüs kafesine basınç yapmasıyla gerçekleşir. Open Subtitles ذلك يحدث عندما تتوقف عن التنفس لذا فجأة الرئتين تضغط تجاه القفص الصدري.
    Bilmediğim şey ise Göğüs kafesinde ne olduğu ve futbol zekası. Open Subtitles ما لا نعلمه هو ما خلف ذلك القفص الصدري وذكاءه الكروي
    Ama bir şekilde bu zeki kurşun, tüm hayati organ ve damarları ıskalamış ve Göğüs kafesi çevresinde langırt gibi oynamış yerinden ve burada da kalmış. Open Subtitles نعم إلى حد ما، هذا جزء صغير من الرصاصة لم تصب الأعضاء الحيوية والأوعية الدموية قفزت من فوق القفص الصدري و ثبِتت هنا
    En iyi çözüm titanyum Göğüs kafesi ve sternum. Open Subtitles و , و أفضل حل هو لوحة التيتانيوم لعظمة القُص و القفص الصدري
    Ciğer hareketsiz bırakılmış ve kuru bir sünger görünümünde. Esnek olmayan bir yapıda, üstten ve yanlardan Göğüs kafesi ile ve alttan yatay bir zar ile sabitlenmiş durumda. TED لا تستطيع رئة الطائر الحركة، وهي تتميز بنسيج من الإسفنج الكثيف وليست بمرنة، كما أنها مثبتة في الأعلى وعلى الجانبين بفضل القفص الصدري وأسفل الغشاء الأفقي.
    Anatomik veriler, kafa çapı, Göğüs kafesi ölçüsü tümü hastane kayıtlarında vardır değil mi? Open Subtitles والبيانات التشريحية,حجم الجمجمة, القفص الصدري... هل ستكون كلها مسجلة في أرشيف المستشفى؟
    -Gövdesi. Göğüs kafesi kocaman. Open Subtitles انظر لعرض القفص الصدري
    Hayır. Buradan keseceğim. göğüs kafesinin boyunla birleştiği noktadan. Open Subtitles سأقوم بالقطع من قاعدة الرقبة إلى القفص الصدري
    Röntgen sonuçlarına göre göğüs kafesinin her iki tarafında da benzer kırıklar var. Open Subtitles متفق معكِ، الأشعة المقطعية بينت صدمة قوية لكلا الجانبين من القفص الصدري
    göğüs kafesinin sol bölümündeki yaralanma kurbanımızın, aracın aracın sağ koltuğunda oturduğunu gösteriyor. Open Subtitles إذن هذا النمط على القفص الصدري الأيسر يدل على أن الضحية كان الراكب في الجانب الأيمن من المركبة
    Köpeğin derisini soymuş ve bir zırh geliştirmiş, köpeğin göğüs kafesini almış ve bir kızak geliştirmiş, başka bir köpeği kızağa bağlamış ve beline taktığı bok bıçağıyla buz kütleleri üzerinden kayarak kaybolmuş. TED وسلخ الكلب وارتجل سرج وأخذ القفص الصدري للكلب وارتجل زلاقة وربط كلب في السرج واختفى فوق الجليد، وسكين البراز في حزامه
    Sizin de anlayabileceğiniz gibi pençelerini iç organlarına kadar batırmış ve göğüs kafesini keserek akciğerlerini yırtmış. Open Subtitles كما ترون ، لقد حفرت للداخل ، وجرحت للخارج نازعة أنسجة الرئتين وقطعت القفص الصدري
    göğüs kafesini delip geçen her neyse arkadan girip önden çıkacak kadar büyük bir güçle itilmiş. Open Subtitles مهما توغلت له القفص الصدري انه تعرض للدفع في مع ما يكفي من القوة للذهاب من خلال جذعه كامل من الخلف إلى الأمام.
    - Arkasında dur, ellerini kalçalarına koy ve göğüs kafesine doğru kaydır iki tarafta da aynı mesafe olup olmadığına bak. Open Subtitles قف خلفها و ضع يدك على وركها و بعدها أرفع يديك باتجاه القفص الصدري و قم بمعرفة إذا كانت المسافة متساوية على كل طرف
    Lütfen, buradaki fosilleşmiş arkadaşın göğüs kafesine dikkatli bak. Open Subtitles رجاءً لاحظي القفص الصدري لصديقتنا الصغيرة المتحجّرة هنا
    Göğüs kafesinde silah yarasına dair kanıtlar var yani orta göğüs kemiği ve ona bağlı kaburgalarda. Open Subtitles هناك دليل على جرح رصاصة في القفص الصدري في تقاطع الأضلاع
    Bu hızla, kurşun göğüs kafesinden geçer geride kırılmamış kemik bırakmaz. Open Subtitles حسناً, على تلك السرعه رصاصه تمر عبر القفص الصدري بدون أن بكسر عظمه واحده

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus