Aslında Uygulamalı Bilimler Bölümü'nün giderleriyle ilgili de endişe duyuluyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، هناك بَعْض القلقِ حول كَمْ انفق قسم العِلْومِ |
Şu an hissettiğin korku endişe ve paniği ben hiç hissetmedim. | Open Subtitles | هذا الشعور أنت عِنْدَكَ الآن هذا القلقِ هذا الإرهابِ أنا ما كُنْتُ ذلك. |
Evet, şu bizim "endişe" diyetiyle kalori yakıyorum. | Open Subtitles | نعم، أُحرقُ السُعرات الحراريةَ بحميةِ القلقِ القديمةِ. |
Bu sadece bilirsin bebekle beraber bir sürü de endişe gelir. | Open Subtitles | انه فقط... تَعْرفُ، هناك الكثير مِنْ القلقِ يَجيءُ بوَضْع الطفل. |
Bu da endişe krizlerin için. | Open Subtitles | هذه لهجماتِ القلقِ. |
Sürekli endişeleniyorsanız genel endişe hastası olabilirsiniz. | Open Subtitles | (إمرأة# 8)إذاتَعاني مِنْ القلقِ المفرطِ... (إمرأة# 9)عمّمَفوضىقلقِ. |