Bu bana geçen hafta gösterdiğin kumaş mı? Beğendiğini söylemiştin. | Open Subtitles | انتظري انهم لا يناسبوا القماش الذي اريتيني اياه الاسبوع الماضى |
- Siyah elbise. - Adamın elinde bulduğumuz kumaş gibi. | Open Subtitles | فستان أسود قصير إنه نفس القماش الذي وجدناه في يده |
Koca bir gün beni, tıpkı bez bebek gibi oradan oraya savurdun. | Open Subtitles | لقد كنت ِ ترمينني في المكان مثل دمية من القماش طوال الوقت |
Askerlerin bazıları, üzerlerinde mermi delikleri olan üniformalarla dolaşıyorlardı; mermiler kumaşı yırtıp geçmiş, vücuda isabet etmemişti. | TED | كان هناك رجال يمشون وآثار الرصاص على زيّهم العسكري، دوائر اخترقت ومزقت القماش ولم تلامس أجسادهم. |
Aynı pamuklu kumaştan, aynı balondan, aynı iç basınçtan yapılmış olacak. | TED | حيث انه سوف يصنع من نفس القماش القطني, ونفس البالون,ونفس الضغط الداخلي. |
Şerif kumaş dükkanına gittim, yün ipliği ve yün iğnesi aldım. | Open Subtitles | شريف ذهبت لمحل القماش فأخضرت بعض الخيوط و بعض إبر الحياكة |
Bahçeyi, toprağı bir parça kumaşmış gibi kullanıyorum ve bitkileri ve ağaçları, işte bu kumaş için benim süslemem budur. | TED | أنا أستخدم المزرعة، تربتها، كأنها قطعة قماش، والنباتات والأشجار، هي زخارفي لهذا القماش. |
Dişi köpeğin kokusunu bir kumaş parçasına sürdüğünüzde köpekler bu kumaşın peşinden koşarlardı. | TED | يمكن أن تأخذ من رائحة الكلب الأنثى، وستطارد الكلاب القماش. |
Zaten var olan kumaşı değiştirmeye çalışmaktansa, gelin ip dokuyup yepyeni bir kumaş keselim. | TED | بدلاً من محاولة تعديل الطرق التي لدينا، دعونا ننسج ونقطع بعض القماش الجديد و الشرس. |
Sonrasında ise bir tompo ya da ipeğe sarılmış bir top pamuğa emdirdiği mürekkep yardımıyla, kumaş ya da kağıda baskıyı çıkarmaya başlar. | TED | ثم يستخدم الفنان تومبو، أو كرة قطنية مغطاة بالحرير، لوضع الحبر على قطعة القماش أو الورق لإظهار الطباعة. |
Ben de, kumaş ve sahte-gözler kullanarak öğrencilerin ışıklı bir nesne yaratabileceği bir proje prototipi oluşturdum. | TED | وبدأتُ النموذج الأولي حيث يمكنُ للطلاب بناء كائن مضيء باستخدام القماش والعيون البلاستيكية البارزة |
Yukarıdan, şuradan... beyaz bez arenaya atılacak. | Open Subtitles | و من أعلى هناك سيلقى القماش الابيض الى الحلبة |
Sürekli bez parçalarının yırtıldığını, tekrar tekrar yırtıldığını görüyorum. | Open Subtitles | كنت أحلم بقطع القماش وهي تتمزق مراراً وتكراراً |
Sizi bez parçalarını düşünüyorken hipnotize etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أضعك تحت هذا التأثير الآن أثناء تفكيرك في قطع القماش تلك |
Annesi hemen yanında, bu yüzden oyuncağı ona verip kişiyi değiştirebilir, fakat kumaşın ucunda başka bir oyuncak daha bulunacak ve kumaşı kendine çekerek oyuncağı değiştirebilir. | TED | والدته حاضرة هناك، لذا يمكنه أخذ اللعبة وتقديمها لتغيير الشخص، ولكن ستكون هناك لعبة أخرى أيضاً في نهاية ذلك القماش، ويمكنه سحب القماش نحوه وتغيير اللعبة. |
Mumyayı test ederken lahitten, mumyanın sarılı olduğu kumaştan ve ufak bir kemik parçasından örnekler aldım. | Open Subtitles | عندما اختبرتُ المومياء، أخذتُ عينات من التابوت، القماش الذي كانت ملفوفة فيه المومياء، |
Haçlılar bunları kumaşa mı yapmış, ya da bulduklarında zaten ordalar mıydı? | Open Subtitles | هل وضع الصليبيون هذه العلامات على القماش أم أنها كانت موجودة بالفعل؟ |
Bisikletimi temizlemek için bile böyle bir bezi kullanmam. | TED | لم اكن لاستخدم هذا القماش في تنظيف دراجتي. |
muşamba serme işinden birini yapabiliriz bunu yapabileceğimizi biliyorsun muşambayı yere sereriz ve üzerinde yaparız. | Open Subtitles | يمكن أن يكون لدينا أحد تلك الأقمشة، نفعل ذلك على القماش. |
Dediğim gibi, silah muşambanın içinde. | Open Subtitles | كما قلت السلاح داخل القماش |
Belki kumaşta görebildiğimizden fazlası mevcuttur. | Open Subtitles | ربما كان هناك أكثر على ذلك القماش من أننا يمكن أن نرى. |
Bir dokumacı bulursak bize bu kumaşın nerede dokunduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | إذا بحثنا عن حائك، فيمكنه إخبارنا أين حيك هذا القماش |
Bu limitli düşünme yaklaşımını benimsedim ve tuvalime taşıdım ve düşündüm ki, tuvale resim yapmak yerine sadece göğsüme resim yapsam ne olur? | TED | أخذت هذا النهج التفكيري التقليدي إلى قماشتي و تساءلت ماذا لو ، عوضاً عن الرسم على القماش ، يمكنني فقط الرسم على صدري ؟ |
Baylar, güzel sanatların tarihi bir temsilcisi olan tuval üzerine bir resmin diyarına gidiyoruz. | Open Subtitles | أيها السادة نحن ندخل مملكة من الفن القديم من الرسم على القماش |
Ürettiğimiz dokuyu kurutup çeşitli giysi, ayakkabı ve çantaya kestim ve diktim. | TED | جفّفتُ القماش الذي صنعته وقطعته وحُكته ليصبح مجموعة من الملابس والأحذية والحقائب. |