Ben sana şişeyi aç dedim, külleri dök demedim. | Open Subtitles | أنا طَلبتُ مِنْك فَتْح القنينةِ لا ان تكْسرَ قدرَ الرمادِ |
- O şişeyi bana kim gönderdi? | Open Subtitles | مَنْ أرسلتْني تلك القنينةِ مِنْ النبيذِ؟ |
Sırf bu yüzden şişeyi açayım derken dudağımı kestim. | Open Subtitles | وذلك حدث لأني قمت بقُطِع شفتَي خلال محاولتي فَتْح القنينةِ. |
Yani özetle Linda, şişenin üzerinde yazan yıl, son kullanma tarihi değildir. | Open Subtitles | في الخلاصةِ، ليندا، السَنَة أدرجتْ على القنينةِ لَيسَ تأريخَ إنتهاءِ. |
şişenin arkasındaki 800'lü numarayı aramayı da denedik. | Open Subtitles | نعم. حاولنَا دَعوة الـ800 العددَ على ظهر القنينةِ. |
Bu şişeyi savaşın bitimi şerefine içmeyi planlamıştım. | Open Subtitles | - أنوي أَن أُوفر هذه القنينةِ -لشرب نخب نهاية الحرب. |
Bence şöyle diyordur: "Bu şişeyi kim bulduysa..." | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَعتقدُ مثل، "مَنْ يَجِدُ هذه القنينةِ |
Bu şişenin sizi yanıltacağını tahmin etmiştim. | Open Subtitles | إعتقدتُ هذه القنينةِ قَدْ يُوقعُك. |
- Ama isminiz şişenin üstünde. | Open Subtitles | لكن اسمَكَ كَانَ على القنينةِ. |
şişenin sonu kalmış. | Open Subtitles | ذلك الأخيرونُ تلك القنينةِ. |