Burası askeri bir kurum. Bir emir Komuta zinciri var. Ben senin amirinim. | Open Subtitles | هذه منظمه عسكريه ، و هناك ترتيب فى القياده ، و انا رئيستك |
Coop, Komuta işinde öğrenmen gereken bir tek şey kaldı, dostum. | Open Subtitles | اتعرف يا كوبر, هناك شىء يجب ان تعرفه عن القياده,يا رجل |
Araba kullanamazsin. Hiz yapamazsin. Bütün yollarda azami hiz 48 km. | Open Subtitles | لا تستطيع القياده بسرعه , 30 ميل فى الساعه فى الطريق كله. |
- Tatlım karda Araba kullanabilirim. | Open Subtitles | هل تريدنى ان اقود عزيزتى استطيع القياده فى الثلوج |
Aslında okulda bir organizasyonun kurucularından biriydim, bir nevi liderlik gibi bir şey, yani, sizin gibi işte, aslında bunu severdiniz. | TED | وفي كليتي .. في الواقع أنني عضو مشارك في تأسيس منظمه وهو شئ مثل القياده. تعلمون، مثلكم أعزائي،سوف تحبونه وكل شئ. |
Böylece kasaba etrafındaki 5 saatlik bir sürüş, ve çocuklarımızı avladıktan sonra, sonunda hepsini biraraya getirip iyi haberi verdik. | Open Subtitles | بعد خمس ساعات من القياده حول أرجاء المدينه لإيجاد أطفالنا لقد جمعناهم في مكان واحد |
Karıma göre, böyle amaçsızca sürmeye devam edersem Golden State'i daha kısa zamanda göreceğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | الزوجه تعتقد ان هذا التمثال الذهبى سوف يظهر قريبا او لاحقا لو استمريت فى القياده بلا هدف |
Komuta merkezinin dikkatine, burası Akbaba-İki, belirtilen yere gidiyoruz, tamam. | Open Subtitles | الي مقر القياده هنا الكونور الثاني ساذهب الي موقع المشتبه |
Efendim, diyor ki bunu bize Komuta gemisine ulaşma şansı vermek için yapmış. | Open Subtitles | سيدى إنها تقول أنها فعلت هذا لصرف الإنتباه لتعطينا فرصه لنصل لسفينه القياده |
"Etkili bir Komuta artık mümkün değil." | Open Subtitles | القياده الفعاله لم تعد أمراً ممكناً بعد الأن |
Bir asker üstünün emrine karşı gelirse herkesi tehlikeye atar ve uygun bir Komuta subayı tarafından cezalandırılmalıdır. | Open Subtitles | عندما يعصى الجندى أمر من يفوقه رتبه يعرض الجميع للخطر و يجب أن يعاقب على الفور من قبل القياده الملائمه |
Bir emir Komuta zinciri var. | Open Subtitles | أنت قلت ذلك، هنالك ما يسمى بتسلسل القياده |
Peki o zaman neden Araba sürmek dışındaki şeylerde de çıraklık yapmıyorum, John? | Open Subtitles | اذا لماذا لا أقوم بعمل غير القياده يا جون |
Bu hiç sorun değil. Gece Araba sürmeyi severim. | Open Subtitles | أنا لا أبالى البته بذلك فأنا أحب القياده ليلا |
Araba kullanmayı bilmesek bile okulu asar, gizlice buraya gelir, ve büyük çocukları drift yaparken izlerdik. | Open Subtitles | حتى وان كنا جميعنا لا نعرف القياده كنا، نهرب من الصف، ونتسلل لناتي الى هنا ونرى الشباب البالغين يقومون بالالتفافات |
Güzel olanla liderlik etmek gerekli olanın üzerine çıkmayı gerektirir. | TED | القياده الرائعه تعني الارتقاء فوق ما هو بالكاد ضروري |
Seninle biz liderlik için... bir rekabet içindeyiz gibi gözüküyor. | Open Subtitles | من الواضح ان انا و انت في معركه علي مركز القياده |
İki kendinden sürüş arasında New Detroit akıllı otomobil. | Open Subtitles | بين سيارتين من السيارات الذكيه زاتيه القياده فى نيو ديترويت. |
İnsanı Araba sürmeye zorlayamazsın ki. Zorladım. | Open Subtitles | لا أفهمك, لا يستطيع إجبار شخص ما على محرك القياده |
Dinle, Kuvvet komutanlığı bizimle işbirliği yapmanı onayladı, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع.. القياده الجويه أوضحت لك أن تعطينا كل التعاون.. صحيح |
Arabayı almıyorsun. Daha ehliyetin bile yok. | Open Subtitles | لن تأخذي السيارة، انك لم تتعلمي القياده حتى |
Sadece sür. | Open Subtitles | لتستمر فقط في القياده |
Direksiyon başında uykuya dalmasınlar diye taksi şoförlerine hizmet veriyorum. | Open Subtitles | اقدم خدمه لسائقو سيارات الأجرةِ الذين يَنَامُون وراء عجله القياده. |