liderlik yeteneklerinizi göstermek içinde bir gösteri olurlar, ve iyi bir takım çalışmasıdır. | Open Subtitles | إنما هي طريقة عظيمة لتظهر مهاراتك القيادية وهي تمرين للعمل على شكل فريق |
liderlik geliştirme için çok daha fazla yatırım olurken, liderlikteki eksiklikler neden giderek artıyor | TED | لماذا الفجوات القيادية مستمرة في الاتساع في الوقت الذي يكثر فيه الاستثمار في تنمية المهارات القيادية ؟ |
Kulüp ve liderlik faaliyetleriyle uğraşmayı bıraktım. | TED | توقفت عن المشاركة في النوادي والنشاطات القيادية. |
Kadınlar için liderlik yolu iç karartıcıdır, beyaz olmayan kadınlar içinse en iç karartıcı. | TED | فإن تطوير المهارات القيادية بين النساء، قاتم. وأقتم بين النساء السود. |
Kişisel duygularınızın komuta kararlarınızı etkilemesine izin veriyorsunuz. | Open Subtitles | ستسمح لمشاعرك الشخصية بالتأثير على قراراتك القيادية |
Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin olduğunu fark etmeleri çok zor. | TED | بالتالي، يصعب عليهن إدراك القدرات القيادية التي يمتلكنها. |
Size; benim liderlik, sabır ve kişiliğimde bir kaptan... bulmada iyi şanslar pislikler. | Open Subtitles | حسناً. حظ طيب فى البحث عن شخص بقدراتى القيادية... وصبرى, وبراعتى أيها الحمقى |
liderlik ve görsellik, Allan Lans polis komiserliğine getirildi. | Open Subtitles | بقدرته القيادية ورؤيته آلان لانس لمفوضية الشرطة |
Benim liderlik becerilerimden emin olup olmadığınızı merak ediyordum. | Open Subtitles | بصراحة؟ كنت أتساءل ما إذا كانت تماماً واثقاً في مهاراتي القيادية |
Patrick, inan bana, bir karara varmadan önce bütün liderlik vasıflarınızı dikkate alacağım, tamam mı? | Open Subtitles | تأكد يا باتريك بأنني آخذ لجميع مهاراتك القيادية بالحسبان حين اتخاذ قراري.. حسناً؟ |
Fakat sana karşı dürüst olacağım liderlik yeteneğine çok fazla hayran olduğum söylenemez. | Open Subtitles | لكن يجب أن أكون صادقاً معك أنا لست متأثراً جداً بمهاراتك القيادية |
Belki, kanıtlanmış liderlik yeteneğimle, bu acınası, salyası akan grubun bölüm yarışmasında derece almalarına yardım edebilirim. | Open Subtitles | ربما باثبات قدراتي القيادية يمكن ان اساعد المجموعة المثيرة للسفقة ,ان تجد لها مكان في منافسة المقاطعات لتنفس عن فمها. |
Açıkçası bu fotoğraflar şok edici, ...ancak Haznedar'ın özel hayatından çok liderlik yetenekleriyle ilgileniyorum. | Open Subtitles | لكنني أقل اهتماماً بالحياة الشخصية لمسؤول الخزينة بقدر اهتماماي لقدرته القيادية |
Özel hayatımla ilgili verilen yanlış hükümlere rağmen ben liderlik özelliğine, bilgisine ve bu eyaleti yönetecek sorumluluğa sahip biriyim. | Open Subtitles | عدى عن سوء حكم الحياة الشخصية فأنا لدي المهارات القيادية والمعرفة والإلتزام المؤثر لإدارة البلاد |
Bunu nasıl kullandığın liderlik özelliklerini göstermene ve karakterini tanımlamana yardım edecek. | Open Subtitles | وكيف هذا التعامل سيساعد المعرض قدراتكم القيادية وتحدد شخصيتك |
Ordu senin liderlik vasıflarını kullanabilir aslında. | Open Subtitles | أنت تعلم أن الجيش يمكن أن يستخدم رجال بالصفاتك القيادية |
Tüm liderlik kararlarını ben vermeliyim. | Open Subtitles | أنا من يجب أن يقوم بجميع القرارات القيادية. |
Örneğin, "5 yaşındaki çocuğunuz hangi liderlik özelliklerini gösteriyor? | Open Subtitles | مثل ماهي الصفات القيادية التي يتحلى بها طفلك ذو خمس سنوات ؟ |
İşte bu da tam olarak Amerikan halkının istediği türde bir liderlik. | Open Subtitles | وهذه هي الأعمال القيادية التي يريدها الشعب الأمريكي |
Bu senin liderlik vasıflarını sınamak içindi ama sen başaramadın. | Open Subtitles | كان هذا اختبار لقدراتك القيادية وقد فشلت |
Vekaleten müdür olmanın bir parçası da komuta zincirine riayet etmektir. | Open Subtitles | .. وجزء من عملي كمديرة هو أن أحترم السلسلة القيادية |