Kral'ın Katolik kardeşini tahttan uzak tutmazsak, tiranlığa ve katliama sahip olacağız. | Open Subtitles | مالم نبعد اخ الملك الكاثوليكي من العرش سيكون لدينا طغاة وسفك دماء |
Abartısız herkes, metrodaki yabancı, kahve dükkanındaki adam, adliyedeki avukat, Yahudi, ateist, Müslüman, dindar Katolik, hepsi temelde üç aynı şeyi istemişti. | TED | الجميع تقريبًا، الشخص الغريب بمترو الأنفاق، الشاب بالمقهى، المحامي الذي بالبهو، اليهودي والملحد والمسلم والمسيحي الكاثوليكي الورع، كلهم طلبوا الثلاثة أشياء ذاتها. |
Benim, her kelimeyi en az yüz defa, tekrar tekrar yazmaya olan dayanılmaz isteğime karşı yaptığın bu Katolik yorumunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقبل بتفسيرك الكاثوليكي لوسواسي القهري بضرورة كتابة كل كلمة مئة مرة |
Hükümete, muhafazakar Katolik geçmişlerine isyan ederlerdi. | Open Subtitles | الحكومة ، والمحيط الكاثوليكي المتزمت الذي نشأوا فيه |
Ayrıca özellikle Katolik geçmişinden dolayı büyük bir güvensizlik duyuyor. | Open Subtitles | كما أنه متزعزع وبشكلٍ كبير خصوصاً حول إرثه الكاثوليكي |
Bu konuyu bitirdiğimizde Alexander Pope tüm dünyada en sevdiğimiz küçük kambur, Katolik İngiliz şairiniz olacak. | Open Subtitles | عندما ندرس أكثر عن ألكسندر الأب سيصبح عندما ندرس أكثر عن ألكسندر الأب سيصبح شخصيتك المفضل الكاثوليكي الإنجليزي |
Ya da çalışmalarından bahsetmeme. Baptistlerle ve Katolik Ligiyle. | Open Subtitles | عمله مع المعمدانيين, الإتحاد الكاثوليكي. |
Katolik dini yanlış çeviriler üzerine kuruludur. | Open Subtitles | الدين الكاثوليكي قائم على الترجمة الخاطئة |
O Katolik günah saçmalığına annen inanıyordu, ben değil. | Open Subtitles | أمك هي التي كانت تشعر بكل هراءات الذنب الكاثوليكي |
Katolik olur olmaz ezici bir suçluluk duygusu beraberinde gelir. | Open Subtitles | لأنه يوجد تأنيب الضمير الذي يرافق الكاثوليكي |
Sen sahte bir mucize yapmak isteyen bir Katolik'sin. | Open Subtitles | انت الكاثوليكي الذي يريد ان يزور المعجزه |
Kazanmak için Katolik modeli seçmeliydi. | Open Subtitles | كان عليه أن يختار النموذج الكاثوليكي لكي يربح |
Hayır, iyi bir Katolik kimsenin masum olmadığını bilir. | Open Subtitles | الكاثوليكي الصالح يعلم أنه ما من أحد بريء |
Eğer yeni kraliçe Katolik dininin taraftarı ise, ki öyle olduğuna dair havadisler var, tüm reformumuz tehlikeye girmiş demektir. | Open Subtitles | لو فضلت الملكه الجديده المذهب الكاثوليكي كما تقول الشائعات إن إصلاحنا كله فى مهب الريح |
Böylece tüm eser Katolik düşüncelerle şekillenmiştir. | Open Subtitles | ولهذا فإن العمل ككل مستلهم من خلال الفكر الكاثوليكي |
Tüm Katolik dünyası, bu saldırıdan sonra birleşecek. | Open Subtitles | العلم الكاثوليكي بأكمله سيتوحد بهذه الهجمة. |
Özellikle Başpiskopos Gardner, Londra Piskoposu Edmund Bonner ve onlar gibi Katolik inancını paylaşanlar var. | Open Subtitles | ليس أدنى من الأسقف غاردنر وادموند بونر, اسقف لندن, وكذلك العديد من الآخرين الذين يشاركونك الايمان الكاثوليكي |
Katolik din kardeşi olamaz. | Open Subtitles | نعم، ولا أظن أن ذلك بسبب أنه يريد أن يصبح الأخ الكاثوليكي الأكبر |
O zamanlarda biz İspanyolar'a Araplar'ı Afrikaya'ya geri sürmeleri için yardım ettik, ancak Katolik kral bize ihanet etti. | Open Subtitles | في ذلك الوقت ساعدنا الأسبان لطرد العرب :إلى أفريقيا, ولكن الملك الكاثوليكي غدر بنا |
Kardinal George, Avustralya'daki en kıdemli Roma Katolik Kilisesi mensubu. | Open Subtitles | هو المسيحي الكاثوليكي الأعلي مقاماً في أستراليا |