Herşey yanımda, fakat Kamera film ve flaş hariç. | Open Subtitles | أحضرت كل شيء إلا الكاميرة أو شريط التسجيل أو مكعبات الضوء |
Ne zaman bir kırmızı ışık yanarsa bakman gereken Kamera odur. | Open Subtitles | عندما يضاء الضوء الأحمر تكون الكاميرة العاملة |
400 kat yavaşlatılmış Kamera çekimi sayesinde bunu nasıl yaptıklarını gayet net görebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تلاحظ ذلك بوضوح عندما نبطئ سرعة الكاميرة 400 مرة |
Kamerayı indirip sanatçılığı bıraktığını bir hayal et. | Open Subtitles | تخيل أنك وضعت الكاميرة جانباً ونظرت للفنانين الذين لا نستطيع الحصول عليهم |
Sen işini bilirsin. Kamerayı bana doğrult, beraber çözelim şu işi. | Open Subtitles | أنت تعلمين كيف يجري الأمر، فقط وجّهي الكاميرة نحوي |
kameraya dönüp... anne yaratığa bu dünyadaki zamanının dolduğunu söylediğin sahne... | Open Subtitles | عندما كنتِ على الكاميرة وأنتِ تقولين لأم الغريب بأن وقتها في الأرض إنتهى، |
Geceleri avlanmasına rağmen, kızılötesi kameralar sayesinde onu izleme şansına sahibiz. | Open Subtitles | إنها عادة تصطاد في الليل ولكن الكاميرة بالأشعة تحت الحمراء تستطيع أكتشاف تحركاتها |
Herşey yanımda. Harika. Kameran nerede? | Open Subtitles | ممتاز أين الكاميرة ؟ |
Kamera çalışmadan önce beni tanıdığını söylemiştin. | Open Subtitles | قبل أن تدار الكاميرة قلت بأنك تقفين إلى جانبي |
Dışarıdaki Kamera bozulmuştu görüntü alabildiğim yerler sadece para odası ve kapılardı. | Open Subtitles | الكاميرة الخارجية كانت مُعطلة، لذا الرؤية الوحيدة التي لديّ هي على النقود و الباب. |
Kamera açıkken harekete geçersek Scott ve Stonebridge'ı açığa çıkarırız. | Open Subtitles | اذا تحركنا عندما الكاميرة تعمل سنكشف سكوت و ستونبرج |
Kamera çok fazla ses yapıyordu. Geri çektik sadece. | Open Subtitles | أنت ترى الكاميرة كانت تقوم بإصدار إزعاج لقد أرجعناها للخلف فقط |
Kamera açısı dışında seni çok daha kolay öldürebilir Lee. | Open Subtitles | كان بإمكانه قتلك بشكل أسهل بكثير بعيداً عن الكاميرة |
- Sıradaki. - Kamera 5971. Canlı. | Open Subtitles | الكاميرة التالية - الكاميرة 5971 ، بث مباشر - |
Biliyorsun, mikro Kamerayı yerleştirmek için hâlâ geç değil. | Open Subtitles | أتعلم بأنه لم يفت الأوان على تركيب الكاميرة الصغيرة... |
Geri çekin. Kamerayı geri çekin. | Open Subtitles | إرجعها للخلف قم بإرجاع الكاميرة للخلف |
"Şu acayip Kamerayı indir de medeni insanlar gibi konuşalım" derdin ve... | Open Subtitles | ثم انها مثل، ارجوك هلا ابعدت هذه الكاميرة المخيفة و هل بأمكاننا أن نتحدث مثل الناس العاديين، و... |
Pekala, Kamerayı açtım. | Open Subtitles | حسناً، الكاميرة على وضع التشغيل. |
kameraya dönüp... anne yaratığa bu dünyadaki zamanının dolduğunu söylediğin sahne... | Open Subtitles | عندما كنتِ على الكاميرة وأنتِ تقولين لأم الغريب بأن وقتها في الأرض إنتهى، |
kameraya hiç yakından bakan oldu mu? | Open Subtitles | هل أي منكم رجال قام بالقاء نظرة قريبة علي هذه الكاميرة ؟ |
Çok tatlı. Hadi bunu kameraya alalım. Bize bir gösteri sun. | Open Subtitles | أنتِ مذهلة هيا أنظروا الي الكاميرة لنحصول على مشهد |
Üzgünüm, kameralar çok uzaktalar. | Open Subtitles | آسف, إنَّ الكاميرة ذو نطاقٍ واسعٍ بالفعل |
Ne? Kameran mı? | Open Subtitles | أنتظر، الكاميرة ؟ |