| bu koca evde birbirimizi kaybettik. | Open Subtitles | فَقدنَا بعضنا البعض في هذا البيتِ الكبيرِ. |
| O koca ağzını asla kapalı tutamazsın. | Open Subtitles | لن تكوني قادرة على إبقاء ذلك الفَم الكبيرِ مغلق |
| Asıl mesele yukarıdaki koca adamın devre dışı bırakılması. | Open Subtitles | لا، تشارلي، هذا حول الرجلِ الكبيرِ الطابق العلوي، موافقة، يُصبحُ مُعَلَّبةً خارج. |
| şu büyük çay şeyinin altındaki çekmece. | Open Subtitles | الساحب تحت ذلك شيءِ خادمِ الشاي الكبيرِ. |
| Jen'in ailesi, ona büyük bir düğün için baskı yapıyorlar. | Open Subtitles | حَسناً، أباء جِن يَضْغطُها أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ هذا الزفاف الكبيرِ. |
| - Hadi ama, Schmidt. koca bebeklik yapmayı bırak. | Open Subtitles | تعال، شميت، توقّف أنْ يَكُونَ مثل هذا الطفل الرضيعِ الكبيرِ. |
| Tamam Bay Cronenweth. Bu koca adama bir bakalım. | Open Subtitles | "حسنا ياسيد "كورنورث دعنا نفحص هذا الرجل الكبيرِ هنا |
| Bu şey, yo yo, bu deli şey, işte şuradaki bu koca deli şey tam olarak... | Open Subtitles | هذا الشيءِ، لا، لا، هذا الشيءِ الغريب، هذا الشيءِ الغريب الكبيرِ هنا، خرج... |
| Hadi, hadi. koca şişko bedenine dön. | Open Subtitles | هيا،هيا عُدْ الى جسمِكَ السمينِ الكبيرِ |
| ...şu koca evde çekilen film. | Open Subtitles | : : : الفلم في هذا البيتِ الكبيرِ |
| Selam koca çeneli küçük adam. | Open Subtitles | يا، رجل صَغير بالفَمِّ الكبيرِ. |
| Ve de o koca ağzınla başardın. | Open Subtitles | وبفَمِّكَ الكبيرِ الخاصِ. |
| Ve de o koca ağzınla başardın. | Open Subtitles | وبفَمِّكَ الكبيرِ الخاصِ. |
| fakat 1930 larda, Coca-Cola onu ele geçirince, birden kırmızı elbisenin içindeki koca popolu oldu, kızağı ve ren geyiğiyle etrafta uçan, tatili tamamen zedeleyen, ve arkasındaki gerçek ruhla alay eden biri. | Open Subtitles | لكن بحلول الـ1930، عندما كوكا كولا حَصلَ على hold منه، أصبحَ هذا المؤخرةِ السمينِ الكبيرِ فجأة في بدلة حمراء، طائر حول مَع زلاجة ورنّة، |
| Evet, sen koca bir oğlansın. | Open Subtitles | نعم، أنت هو الولدِ الكبيرِ. |
| Biz şu büyük yuvarlak şeyden geldik. | Open Subtitles | حَسناً، سَلمنَا ذلك الشيءِ المستديرِ الكبيرِ. |
| şu büyük yeni yıl partisine davetliydim ve Kimber'a olanlardan sonra, düşündüm ki benim çıkma teklifim sana iyi gelebilirdi. | Open Subtitles | أنا دُعِيتُ إلى هذا حزبِ عشية السنة الجديدةِ الكبيرِ وبكُلّ شيءِ الذي حَدثَ مَع Kimber، إعتقدتُ بأنّك قَدْ تَكُونُ ضعيف في الحقيقة بما فيه الكفاية لِكي أكُونَ تأريخَي. |
| Öylesine büyük bir adamsın ki, katkıda bulunman gerekmiyor. | Open Subtitles | أنت مثل هذا الرجلِ الكبيرِ أنت لَسْتَ بِحاجةٍ إلى أَنْ تُساهمَ؟ |
| Koltuğunuzda yine büyük bir delik açılmış. | Open Subtitles | أوه، عزيز، كرسيكَ حَصلَ على التمزّقِ الكبيرِ الآخرِ في القاعِ. |