O kadar sıkıcıydı ki, uyanık kalmak için broşür okumak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد كان ممل واضطررت لقراءة الكتيّبات فقط لكي أبقى مستيقظة |
Güneş enerjisiyle çalışan ısıtma sistemleri hakkında bir sürü broşür. | Open Subtitles | هناك مجموعة من الكتيّبات لأنظمة التدفئة الشمسيّة. |
Evet, baba, bak. Bir göz at. Birkaç broşür getirdik. | Open Subtitles | أجل، أبي، انظر، يجب أن تراها، أحضرنا بعض الكتيّبات |
Yazları oğlumuzla beraber karavanla gezer broşür dağıtır ve Tanrı'nın sözlerini etrafa yayardık. | Open Subtitles | أمضينا فصول الصيف نجوب بتلك الشاحنة مع ابننا إذ كنّا نوزّع الكتيّبات وننشر كلمة الخير |