Bana bir daire lazım. Hermann dışarı çıkmadan önce yapmam gereken çok şey var. | Open Subtitles | اود أن امتلك شقتي الخاصة لدي الكثير لكي اعمله قبل خروج هيرمان |
Yapmamız gereken çok şey var... | Open Subtitles | إن لدينا الكثير لكي نعمله معاً |
Açıklamam gereken çok şey var biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن هنالك الكثير لكي أشرحه- أتعتقدين هذا ؟ - |
Daha öğrenecek çok şeyin var küçük çocuk, anlıyor musun? | Open Subtitles | أتعرف.. لا يزال أمامك الكثير لكي تتَعَلّم أيها الصغير |
Hayır. Bence Dogville'e sunacak pek çok şeyin var. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنت عندك الكثير لكي تعرضيه علي دوجفي. |
Konuşacak çok şeyimiz olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه لدينا الكثير لكي نتحدث عنه |
Konuşacak çok şeyimiz var değil mi? Geçin hadi. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أن لدينا الكثير لكي نتحدث عنه! |
Her şey seninle ilgili değil, düşünecek pek çok şeyim var. | Open Subtitles | الأمر ليست متعلق بك لدي الكثير لكي أفكر فيه |
Sadece korumanız gereken çok şey var diyorum. | Open Subtitles | ذلك بإن هنالك الكثير لكي تحميه فحسب. |
- Öğrenmem gereken çok şey var. | Open Subtitles | لدي الكثير لكي أتعلمه |
- Konuşmamız gereken çok şey var. | Open Subtitles | -لدينا الكثير لكي نُناقشه . |
Kızım, öğrenecek çok şeyin var. | Open Subtitles | عزيزتي لديك الكثير لكي تتعلميه |
Harika. Aslında konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | عظيم ثمة الكثير لكي نتحدث بشأنه |
Her şey seninle ilgili değil, düşünecek pek çok şeyim var. | Open Subtitles | الأمر ليست متعلق بك لدي الكثير لكي أفكر فيه |