Babanın yapması gereken çok iş var. | Open Subtitles | لدى والدك الكثير من الأعمال التي ينبغي عليه إنجازها |
Yapacak çok iş var. Yardım et. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأعمال للقيام بها، هلا ساعدتنا قليلا |
Ağa, çek şu arabayı yoldan, yapacak Çok işim var! | Open Subtitles | يا سيد أبعد السيارة من هنا لدي الكثير من الأعمال. |
Konseyle ve diğer konularla ilgili yapacak Çok işim vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدي الكثير من الأعمال مع مجلس وغير ذلك |
Pekala, çocuklar, yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | حسنا يا رفاق , لدينا الكثير من الأعمال للقيام بها |
Yapmam gereken bir sürü iş var. | Open Subtitles | الأفضل أن أذهب لدي اليوم الكثير من الأعمال |
Yapmam gereken tonla iş var. | Open Subtitles | لديّ الكثير من الأعمال لأنجزها. |
..vıdı vıdı tartışıyoruz, ama yapacak bir sürü işimiz var, | Open Subtitles | ونكرر الهراء ذاته ولكن لدينا الكثير من الأعمال لنقوم بها |
Dinle, dostum, reddedilmiş eski sevgililerle uğraşmak dışında Yapacak bir sürü işim var. | Open Subtitles | يا رجل، لدي الكثير من الأعمال فضلاً عن التعامل مع علاقة سابقة |
Yapacak bir çok iş var da. Beynim patlayacak nerdeyse. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأعمال لعملها، أشعر وكأن راسي سينفجر. |
Yanımda olup olmadığını bilmeliyim. Düzeltmemiz gereken çok iş var. | Open Subtitles | أريد أن أعرف أنك معي حسناً لدينا الكثير من الأعمال لنقوم بها |
Yapacak çok iş var. | Open Subtitles | لا زال هناك الكثير من الأعمال علينا أن ننجزها. |
Biliyorsun, bir saatim ve yapacak Çok işim var. | Open Subtitles | تعلمين أن لدى ساعة واحدة وهناك الكثير من الأعمال لأقوم بها |
Çok işim var. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | لدى الكثير من الأعمال سوف أنتهى منها ، أراك لاحقاً |
Eğer izin verirsen yapacak Çok işim var. | Open Subtitles | لذا من بعد إذنك، فلديّ الكثير من الأعمال والترتيب |
- Yapacak çok işimiz var. - Tamam. | Open Subtitles | ـ لدينا الكثير من الأعمال المتعلقة لإنجازها ـ حسناً |
-Yapacak çok işimiz var. -Tamam. | Open Subtitles | ـ لدينا الكثير من الأعمال المتعلقة لإنجازها ـ حسناً |
Tamam, bunun endişeli olduğunu tatlı. Iyiyim, ve yapılacak bir sürü iş var. | Open Subtitles | حسناً ، هذا لطيف أنك قلقة أنا بخير ، ولدي الكثير من الأعمال لأقوم بها |
Etrafta halledilmesi gereken bir sürü iş varken. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الأعمال التي تحتاج إلى الإنجاز بالجوار هنا |
Bak, gerçekten yapmam gereken tonla iş var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأعمال. هيّا. |
Yapacak bir sürü işimiz var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الأعمال قبل ليلة الأربعاء |
Yapacak bir sürü işim var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأعمال لأقوم بها هنا كما تعلم |
Ayrıca hiç uyumadım ve bu sabah yapmam gereken o kadar çok şey vardı ki babamla telefonda konuşurken sevgilimle seks yapıyordum. | Open Subtitles | بالإضافة، لم أنل قسطاً من النوم ولدي الكثير من الأعمال هذا الصباح كان لابد أن أهاتف أبي بينما أمارس الجنس مع صديقي |