Çünkü Çoğu zaman ben ve büyükannem vardık. | Open Subtitles | لأنه في الكثير من الأوقات لم يوجد سواي وجدتي. |
Çünkü gerçek şu ki, Çoğu zaman onu görüyorum. | Open Subtitles | لأن الحقيقة هي.. أني اشاهدها في الكثير من الأوقات |
Burada çalışmaktan yılmış oldukları için onları suçlamıyorum, çünkü Çoğu zaman ben de aynı şekilde düşünüyorum. | Open Subtitles | لا ألومهم على إحباطهم بالعمل هنا، لأنّه في الكثير من الأوقات, أشعر بالمثل |
Bir Çok kez oradaydın, kızgın bir şekilde ortaya çıkıyordun ama oradaydın. | Open Subtitles | الكثير من الأوقات تكوني غاضبة ولكنك كنتِ هناك |
Çoğu zaman dengesiz kimseler, başarılı insanlarla kafayı bozarlar. | Open Subtitles | الكثير من الأوقات ، اناس منزعجين إنهم .. إنهم يصبحون شديد الإهتمام برجل رائع |
Çoğu zaman bir şeyden kurtulmamızdan hemen sonra... | Open Subtitles | في الكثير من الأوقات , بمجرد أن نتخلص من شيء ما |
Annem her zaman yanımızda değildi, bu yüzden Çoğu zaman sadece ikimizdik. | Open Subtitles | أمي لم تكن في الجوار دائمًا، لذا الكثير من الأوقات كنّا نحن الاثنتين فقط. |
Pekâlâ, birisi ona karşı gelirse, yani yaptığımız bir şakayı sorgularsa veya belki de iş gücümüzün homojen olduğunu söylersek ya da güvenilmez bir iş masrafı yaparsak Çoğu zaman kırmızı-bölge savunmacılığına giriyoruz. | TED | والآن لو تحداها أحدهم، كاستجوابنا عن نكتة نقولها، أو ربما نقول أن القوى العاملة لدينا متجانسة أو نفقات عمل غير مستقرة، سندخل في منطقة الدفاع الحمراء في الكثير من الأوقات. |
Çoğu zaman böyle hissediyorum yalnız. | Open Subtitles | -هذا ما أشعر به في الكثير من الأوقات . بأنني وحيد. |
Çoğu zaman hayranlar bunu istiyor. | Open Subtitles | الكثير من الأوقات هذا مايريده المعجبين. |
(Müzik) (Alkışlar) Kid David (Çocuk David): Aslında, Çoğu zaman dans ederken ne olduğunu ben de bilmiyorum. | TED | (موسيقى) (تصفيق) كيد دايفيد: انه نوعا ما مثل, في الحقيقة الكثير من الأوقات لا أعرف تماما ما يحدث عندما أكون أرقص |
Üzülmesen bile söylemelisin. Genelde çoğu kişi böyle yapar. | Open Subtitles | لا يجب عليك حتى ان تعنيها فالرب يعلم بأنهم لا يعنونها في الكثير من الأوقات |
Bu kelimeleri kadınlara bir Çok kez söylemişimdir Bayan Loretta.. | Open Subtitles | لقد قلت ذلك الكثير من الأوقات إلى الكثير من النساء، لوريتا ملكة جمال. |
Çok kez yanlış alarm verdi ve sırlarını kollarında saklaması hasta bir beyne işaret ediyordu. | Open Subtitles | كذب الكثير من الأوقات وحقيقة بإنّه قام بتخزين أسراره على جلده تتكلّم عن أصداء |
Çok kez. | Open Subtitles | ومن الكثير من الأوقات. |