"الكثير من الشجاعة" - Traduction Arabe en Turc

    • büyük cesaret
        
    • fazla cesaret
        
    • çok cesaret
        
    • cesur olmalısın
        
    Kritik bir noktadayken bir başkasının araştırmasını üstlenmen büyük cesaret. Open Subtitles لديك الكثير من الشجاعة أخذ العهد بأخذ بحث شخص آخر في أشد نقاطه الحرجة
    Bu gece sahnede öyle uçmak büyük cesaret işiydi. Open Subtitles تطلب منكِ الأمر الكثير من الشجاعة لتطيري فوق ذلك المسرحة الليلة
    Dinle, yaptığın büyük cesaret işiydi. - Adın ne? Open Subtitles إسمعي، لقد تطلب فِعلك هذا الكثير من الشجاعة ، ما إسمك؟
    Bu okul notlarından çok daha fazla cesaret ve kararlılık gösterir. Open Subtitles يُظهر هذا الكثير من الشجاعة والتصميم أكثر من تقديرات كلية الطب
    Adı çıkmış bir vatanseveri Şeytan Adası'ndan kaçırmak için... fazla cesaret gerekmediği apaçık ortada tabii. Open Subtitles نعم، أنا أرى كيف أنك لا تستطيع إلى الكثير من الشجاعة لتخرج إنسانا مشهورا وطنيا من جزيرة الشيطان
    Sana tek başına destek olması çok cesaret isteyen bir işti. Open Subtitles دعمها لك بنفسها كل تلك السنوات يحتاج الكثير من الشجاعة.
    Benimle bu çılgın işe bulaştığın için oldukça cesur olmalısın. Open Subtitles كنت حصلت على الكثير من الشجاعة لالقادمة معي في هذه الرحلة الجنونية.
    Bunu söylemen büyük cesaret istiyordu. Seninle gurur duyuyorum. Open Subtitles يتطلّب ذلك الكثير من الشجاعة لقول ما قلته أنا فخور جداً بك
    Başına gelenlere katlanabilmen gerçekten de büyük cesaret ister. Open Subtitles يتطلب الكثير من الشجاعة لتتحمل ما جعلوك تمر به
    Evet, çocukların annesiyle telefonda görüştüğünü söyledi bunun çok büyük cesaret gerektirdiğini biliyorum seninle gerçekten gurur duyuyorum. Open Subtitles لقد اخبرنى انك قمت بالاتصال بالأم و اعلم ان هذا قد تطلب منك الكثير من الشجاعة و انا حقاً فخورة بك
    Birinin karşısına dikilmek ve ondan kaçmamak çok büyük cesaret gerektirir. Open Subtitles يتطلّب الأمر الكثير من الشجاعة للوقوف في وجه شخص ما، وليس الهرب.
    Elinde silah olan biriyle mücadele etmek büyük cesaret tabi onu tanımıyorsa. Open Subtitles مقاومة شخص يحمل مسدس يتطلب الكثير من الشجاعة إلا إذا كانت تعرفه!
    Bu gece sahnede öyle uçmak büyük cesaret işiydi. Open Subtitles تطلب منكِ الأمر الكثير من الشجاعة لتطيري فوق ذلك المسرحة الليلة
    Buraya gelip bunları anlatmak çok büyük cesaret gerektirmiş olmalı. Open Subtitles الأمر يتطلب الكثير من الشجاعة لكي تأتي وتقولي هذا
    Evet, silahsız birine, silah çekmek çok fazla cesaret ister, değil mi? Open Subtitles أجل، حسنًا، يأخذ الكثير من الشجاعة لسحب مسدس على رجل أعزل، أليس كذلك؟
    Tanrım, bir oyuncu olmak çok fazla cesaret istemiş olmalı. Open Subtitles ياإلهي، لابد أنه يحتاج الكثير من الشجاعة لتصبحي ممثلة.
    Zarar görmediğinde bar kavgasına karışmak için fazla cesaret gerekmiyor. Open Subtitles لا يتطلب الكثير من الشجاعة لخوض معركة في حانة عندما لا تتأذى
    -Çünkü bence bugün yaptığın şeyi yapmak için çok cesaret gerekir. Open Subtitles لأنني أعتقد أن الأمر يتطلب الكثير من الشجاعة لتفعل ما فعلته اليوم هنا
    O kapıdan girmek çok cesaret ister. Open Subtitles فالدخول عبر ذلك الباب يتطلّب الكثير من الشجاعة
    Çok cesur olmalısın. Open Subtitles يجب أن يكون لديك الكثير من الشجاعة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus