Eğer Bana yalan söylemeye devam edersen, DNA testi yapabilirim. | Open Subtitles | وبإمكاني فحص الحمض النووي إن بقيتِ مصرّةً على الكذب عليّ |
- Ne kadar zor olduğunu bilemezsin. - Neyin? Bana yalan söylemenin mi? | Open Subtitles | أنتَ لا تعرف كم كان الأمر صعباً ماذا , الكذب عليّ ؟ |
Seni cezalandırıyorum çünkü en yakın arkadaşımla birlikte Bana yalan söyledin. | Open Subtitles | أنا أعاقبك لأنّك اشتركتَ مع صديقي المفضّل في الكذب عليّ |
Ve bana istersen yalan söyleyebilirsin ama kendine Yalan söylemeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | وبإمكانك الكذب عليّ ولكن عليك التوقف عن الكذب على نفسك |
Çıkmaya başladıktan bir ay sonra Bana yalan söylemeye daha fazla dayanamadığını söyledi. | Open Subtitles | بعدما بدأنا المُواعدة بشهرٍ واحد، أخبرني أنّه لمْ يعد يتحمّل الكذب عليّ بعد الآن. |
Eninde sonunda onun için Bana yalan söylemeye başlayacaktın ve bir kaynak olarak hiçbir işime yaramayacaktın. | Open Subtitles | عاجلاً أم آجلاً كنتِ ستبدئين في الكذب عليّ من أجل مصلحته آنذاك ستصبحين عديمة الجدوى لي كواشية |
Bana yalan söylemen doğru bir şey değildi. Delik yaraları çarmıha gerilme sonucu oluşmuş. | Open Subtitles | الكذب عليّ لم يكن بالأمر الصائب الجروح الوخزيّة نتيجة الصلب |
Bana yalan söylemen gerekiyorsa bari daha inandırıcı bir şey seç. | Open Subtitles | إن أردتِ الكذب عليّ على الأقل اختاري شيئاً معقولاً |
Sana hiç yalan söylemedim ama senin tek yaptığın Bana yalan söylemekti. | Open Subtitles | لم أكذبُ عليكِ يوماً، وكل ما فعلته كان الكذب عليّ |
Evet, bazılarınızın tersine Bana yalan söyleme konusunda o kadar rahat değil. | Open Subtitles | نعم, فهو لا يفضل الكذب عليّ مثل بعض الأشخاص |
Elektrikli sandalyeye oturtulmamam için gerekirse yalan söylerim demiştin ama tek yaptığın Bana yalan söylemekti. | Open Subtitles | قلتَ أنَّكَ ستكذب من أجلي كي أتجنب كرسي الإعدام لكن كل ما قُمتَ بهِ هو الكذب عليّ |
- Polise yalan suçtur, Bana yalan akıl kârı değildir dedim. | Open Subtitles | لقد اخبرته فحسب أن الكذب على شرطي لهو أمر سيء، أما الكذب عليّ أنا لهو أمر أسوأ بكثير. |
Pekâlâ, Bana yalan söylemenin bir yararı olmadığını biliyorsun artık. | Open Subtitles | حسناً، أنت ترى الآن أنّه ليس مُجدياً الكذب عليّ. |
Bana yalan söylemektense hiçbir şey söylememeni yeğlerim. | Open Subtitles | كنت أفضل ألا تتحدث معي بدلاً من الكذب عليّ |
Bana yalan söylemeye devam edersen sana yardım edemem. | Open Subtitles | لن تمكنني مساعدتك طالما تواصل الكذب عليّ. |
Hayır, sen benim hakkımda Yalan söylemeyi keseceksin. | Open Subtitles | لا، لا فربما عليكِ أن تتوقّفي عن الكذب عليّ |
Yalan söylemeyi kes. | Open Subtitles | فلتتوقفي عن الكذب عليّ الآن أنت تخبرينني بالهراء |
Kimse Bana yalan söylemeyi bırakmıyor. | Open Subtitles | لا أتعجب إنه يواصل الكذب عليّ. |
Bana bir daha yalan söylemek,cezadır. | Open Subtitles | حاول الكذب عليّ مرة أخرى و ستجد نفسك في غرفة الحجز |
- Nasıl yalan söyleyebildin? | Open Subtitles | كيف أمكنـك الكذب عليّ بذلك ؟ كيف أمكنـك فعـل ذلك لـي ؟ |