Gergedan işinde bir uğursuzluk olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأتُ أشعر بأن النحس يلازمنا عندما نحاول اصطياد الكركدن. |
Sanırım bir Gergedan sesi duydum! | Open Subtitles | أظنّ أنّني أسمع صوت الكركدن على الأبواب. |
Savaş çıktığı zaman da, hiçbir ülke bir Gergedan alma lüksüne sahip olamaz. | Open Subtitles | عندما تندلع الحرب , لا أحد يستطيع تحمل مصاريف الكركدن الغالية |
Ekip deniz gergedanı göremedi ancak çok da uzakta olmadıkları yönünde kanıt vardı. | Open Subtitles | لم يستطع الطاقم رؤية الكركدن لكن كان ثمّة دليل أنهم لم يكونو بعيدين |
Şu gergedanın yapmasını istemezsin değil mi? - Ama sen- | Open Subtitles | أنتِ لا ترغبين ان يقوم هذا الكركدن بذلك، اليس كذلك؟ |
Çok çabuk eriyor, deniz gergedanına yaklaşmayı zor hale getiriyor. | Open Subtitles | يذوببسرعة، ويجعل الامر صعبا ً... للإقتراب من الكركدن. |
Güneş 24 saat tepedeyken, deniz gergedanlarının yol aldığı açıklıklar her geçen gün genişliyor. | Open Subtitles | بوجود 24 ساعة من ضوء الشمس، فإن الأخاديد التي يهاجر الكركدن على طولها كانت تتّسع كلّ يوم |
Sebzeli Kaplan, Kara Gergedan Yahnisi Pandalı Börek mi? | Open Subtitles | نمور التاميل أسود الكركدن فطائر الباندا؟ |
Bu model, bir aslan ya da leopar yada Gergedan ya da fil saldırısana uğramayı -- ve kaçmak zorunda oluşunuzu, ve bir ağaca tırmanmayı bilmeseniz bile ağaca tırmanmak zorunda oluşunuzu içeriyor. Ben orada bir gün içinde ölürdüm, | TED | و هذا يعتمد إذا تمت مهاجمتكم من قبل أسد أو نمر أو الكركدن أو فيل -- و الوقت الذي تفرون به، و الوقت الذي تتسلقون فيه الأشجار -- في حين يمكن أنكم لم تقوموا أبدا بتسلق شجرة. أنا سأموت بيوم، |
Gergedan İndian'ı yaraladı. | Open Subtitles | أصاب الكركدن الهندي. إستدر بالشاحنة. |
Usta Gergedan, benimle oturun. | Open Subtitles | ! المعلم " الكركدن "، تعالي و اجلس بجانبي |
Gergedan bacağından yaraladı. | Open Subtitles | جرحه الكركدن في ساقه. |
Gergedan beni yakalar. | Open Subtitles | الكركدن سيلتهمني. |
Gergedan seni yakalayacak. | Open Subtitles | سيقبض الكركدن عليك. |
Gergedan seni yakalayacak. | Open Subtitles | سيقبض الكركدن عليك. |
Gergedan seni yakalayacak. | Open Subtitles | سيقبض الكركدن عليك. |
Bir tek deniz gergedanı ailelerini haftalarca doyuracak. Diğer türlü, aylarca. | Open Subtitles | الكركدن الواحد سيُغذِّي عائلاتهم لاسابيع ، إذا لم تكن شهورا ً. |
Deniz gergedanı, buzu kırmak ve nefes alma deliklerini büyütmek için kafalarını ve boynuzlarını kullanır. | Open Subtitles | تستخدم حيتان الكركدن رؤوسها وأنيابها الطويلة لكسر الثلج وتوسيع فتحات التنفس |
Deniz gergedanı macerası, temmuz ayında erimenin zirvede denizin ise en tehlikeli olduğu dönemde başladı. | Open Subtitles | بدأ السعي من أجل الكركدن في أوّج الذوبان في يولية عندما كان ثلج البحر أخطر حالاً |
O, bir gergedanın iki katı büyüklükte, değil mi evlat? | Open Subtitles | إنّها أضخم من الكركدن بمرّتين، أليس كذلك، يا فتى؟ |
Deniz gergedanını görüntülemek için artık tek şans var, havadan. | Open Subtitles | كانت هناك الآن فرصة واحدة أخيرة لتصوير الكركدن من الهواء |
Deniz gergedanları olmadan Inuitlerin kutbun bu bölgesinde hayatta kalmaları şüpheli olurdu. | Open Subtitles | مِن دون الكركدن إنَّه من غير المُؤكَّد أن يبقى الـ إنويت على قيدالحياةفي هذاالجزءمنالقطب الشمالي. |
Ama Mikele bir tanesini yakalayacaksa deniz gergedanının şu an olduğu yerden daha yakında yüzmesi gerekecek. | Open Subtitles | ولكنإذامضىمايكللصيد واحد ، يجب على الكركدن السباحة أقرب من هذا. |