Büyük bir bardak kahve ve kruvasan getir dışarıya. | Open Subtitles | احضر لي فنجاناً كبيراً من القهوة، وكثير من الكرواسون بجانبه بالخارج. |
Kahve içmek istersin diye düşündüm. Bu yüzden sana kruvasan getirdim. | Open Subtitles | كنت أريد شرب القهوة واحضرت معي الكرواسون |
Baget kalmamis, o yüzden kruvasan aldim. | Open Subtitles | نفذ منهم الخبز الفرنسي، لذا أحضرت الكرواسون بدلاً منه |
Gel bir ayçöreği al! | Open Subtitles | تعالي , تناولي (الكرواسون)! |
Kruvasanın Romanya'da icat edildiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمى أن الكرواسون تم اختراعه فى رومانيا؟ |
Kruvasanlardan tek tekerlekli bisiklete nasıl geldin? | Open Subtitles | كيف انتقلت من الكرواسون الي الدراجه ذات العجله الواحده؟ |
Ama onu havaya sokmak için kruvasan getirdim. | Open Subtitles | لكنى جلبت بعضاً من كعك الكرواسون لكى اضعه فى المزاج |
Bense karımın üstündeki kruvasan kokusunu fark edecek zekaya erişemedim bile. | Open Subtitles | لأعرف لمَ رائحة زوجتي كانت دائمًا كرائحة الكرواسون |
Hiçkimse kruvasan ın nerede icat edildiğiyle ilgilenmez. | Open Subtitles | لا يأبه أحد حقاً أين أخُترع الكرواسون |
Hiçkimse kruvasan ın nerede icat edildiğiyle ilgilenmez. | Open Subtitles | لا يأبه أحد حقاً أين أخُترع الكرواسون |
kruvasan yer şarap içeriz. | Open Subtitles | وسنأكل الكرواسون ونحتسي النبيذ |
kruvasan peynirli tavuklu salata alayım. | Open Subtitles | -تباً له . سآكل سلطة الدجاج الموضوعة على "الكرواسون". *الكرواسون : |
kruvasan, baget ya da başka bir şey. Bence hepsi aynı bebeğim. Ekmek işte. | Open Subtitles | إسمعي، "الكرواسون"، الرغيف الفرنسي أو أيّاً كان، كله سيان بالنسبة لي يا عزيزتي، إنه خبز. |
Sana kruvasan aldım. | Open Subtitles | أحضرت لك بعض الكرواسون |
Kendine bir bak, kruvasan yiyiyorsun. | Open Subtitles | أنظر إليك أنت تأكل "الكرواسون" |
Gel bir ayçöreği al! | Open Subtitles | تعالي, تناولي (الكرواسون)! |
Kruvasanın Romanya'da icat edildiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمى أن الكرواسون تم اختراعه فى رومانيا؟ |
Kruvasanlardan alın, beyler. | Open Subtitles | جرّبوا أكل "الكرواسون" أيها السادة |
Dışarı çıkıp sana çörek bile aldım. | Open Subtitles | لقد خرجتُ حتى و اشتريتُ لك . بعض الكرواسون |
Çünkü çikolatalı kruasan istedin. | Open Subtitles | لأنكِ كنتي تريدين الكرواسون بالشوكولا |
Ve sen de şekil olarak bir tür hamur işine benzediğinden | Open Subtitles | و بما ان شكلك يشبه الكرواسون |