Herkesin kalıtsal olarak HLA genleri içeren iki kromozom seti vardır. | Open Subtitles | كل شخص يرث مجموعتين من الكروموسومات تحويان جينات بروتين التطابق البشري |
Peki, bir kromozom çiftinin, bu kartlar gibi olduğunu farz edin. | Open Subtitles | تخيل أن زوجاً من الكروموسومات مثل هذه المجموعة من أوراق اللعب |
Yani, mesela neden kromozom ve genleri inceleyip | TED | اعني لماذا لا نتحدث عنها, الكروموسومات موجودة, و الجينات موجودة ايضاً |
Çekirdek zarı parçalanıyor. Şu sosis şekilli şeyler kromozomlar, onlara odaklanacağız. | TED | يتم قسم غشاء الخلية والاشياء التي تشبه النقانق هي الكروموسومات .. سوف نركز عليهم |
Her birimizin 23 çift kromozomu var. | TED | لدينا 23 زوجاً من الكروموسومات. |
Çocuğun kromozomları cinsiyet kromozomlarınca belirlendiği ve kalıtılan somatik hücreler aynı kromozomda yer edinmediği için bağımsız dağılış görülür. | Open Subtitles | المفقود أو به تشوهات أخرى، و ليس بسبب الكروموسومات المتبقية. |
açıkça Kromozomların hareket merkezi burası. | TED | وكما هو واضح انها مركز الحركة في الكروموسومات |
Patates; patateste 48 kromozom var. | TED | البطاطس ،البطاطس تحتوي علي 48 من الكروموسومات. |
Ayrıca kromozom araştırması da yaptım ve tomografilerini de inceledim. | Open Subtitles | رسم المخ الكهربائى تحليل الكروموسومات ، الأشعة المقطعية بالكمبيوتر |
Kardeşler çok fazla benzer kromozom taşır. | Open Subtitles | بدا الأمر وكأن مصدر الدم واحد الأقارب يتشاركون نفس الكروموسومات |
Jill ve ben kromozom testinin sonuçlarını aldık. | Open Subtitles | حصلنا انا وجيل على نتائج اختبار الكروموسومات |
Bir bebeğimiz olacak. Jill ve ben kromozom testinin sonucunu aldık. | Open Subtitles | أنا وجيل حصَلنا على نتائج اختبار الكروموسومات ، الطفل لي |
Babanın o olduğuna ikna olmam için bana kromozom testini gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسل لي نتائج فحص الكروموسومات ليقنعني انّه والد الطّفل |
Bunu mısır için kabaca göstereceğim, ki burada kapama düğmesinin altındaki kromozomlar kuruma toleransı için gerekli genlerin tümünü temsil eder. | TED | و سوف أشرح بشكل عام ما يحصل للذرة، حيث تمثل الكروموسومات تحت مفتاح إيقاف التشغيل جميع الجينات المطلوبة لتحمل الجفاف. |
46 kromozomlu bir hücreden, sadece 23 kromozomlu bir cinsiyet hücresine gittiklerinde her bir çiftteki kromozomlar, bazı kesitleri değiş tokuş yaparlar. | TED | أثناء تحولهم من خلية بـ46 كروموسومًا إلى خلية جنسية بـ23 كروموسومًا فقط، تبدل الكروموسومات داخل كل زوج بعض الأجزاء. |
Adı Jesse. İnsanların tersine kromozomlar ihanet edemez, aldatamaz veya isteyerek yalan söyleyemez. | Open Subtitles | بخلاف البشر، الكروموسومات لا يمكنها أن تخون، تخدع، أو تكذب بشكل عنيد |
Görünen o ki Tetrahymena sevimli canlısının çok sayıda kısa lineer kromozomu var, 20.000 kadar, bu çok sayıda telomer demek. | TED | ويتصادف أن رباعية الغشاء الصغير اللطيف لديه الكثير من الكروموسومات الخطية القصيرة، حوالي عشرين ألفًا، وهذه تيلوميرات كثيرة. |
2008'de Mycoplasma genitalium'un 500.000 harften biraz fazla olan gen haritasının tamamen sentezlendiğini duyurduk, ama henüz o kromozomu hayata geçirmeyi başaramamıştık. | TED | في 2008 نشرنا وصف كامل لجين ميكروب الميكوبلازم التناسلي والذي يحتوي على ما يزيد قليلا عن 5000 شفرة من الحروف ولكن حتى اللحظة لم نتمكن تنشيط عمل الكروموسومات. |
Kocan bize kromozomları anlatıyordu. | Open Subtitles | كان زوجك يخبرنا عن الكروموسومات ماذا ؟ |
- Anormal kromozomları artık hareketsiz değiller. | Open Subtitles | له الكروموسومات الشاذة ليست نائمة. |
Telomerlerin, Kromozomların ucunda kodlanmayan özel DNA parçalarından oluştuğunu ortaya çıkardım. | TED | واكتشفت أن التيلوميرات تتكون من شرائح الخاصة، من الأحماض النووية غير مشفرة في نهايات الكروموسومات بالتحديد. |
Bu insan DNA'sındaki Kromozomların sayısı. | Open Subtitles | أنه عدد الكروموسومات فى المادة الوراثية للبشر |
Araştırmama başladığımda, telomerler hakkında tek bildiğimiz kromozomun uç noktalarının korunmasına yardım ettikleriydi. | TED | حسنًا، عندما بدأت بحثي، كان كل ما نعرفه عن التيلوميرات هو أنهم يحمون نهايات الكروموسومات. |