Tanrı aşkına, ilk zamanlarında sen de izci bir kız gibiydin. | Open Subtitles | يا إلهي, إنك تبدين كفتاة في الكشاف تحظى بأول طمث لها |
Şİmdi ise, bambaşka bir rol oynadığınızı hayal etmenizi istiyorum, bir izci rolü. | TED | حسنا الآن، أريدك أن تتخيل لعب دور مختلف كليا، دور الكشاف. |
Feneri takip edecek olursan fişin şurada ve şurada gömülmüş olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | حسن ، إذا صوبت الكشاف فستجد الفاتورة موجودة هنا |
Feneri de yakardım ama aklını yitirip beni onunla dövdüğün için kırılmış. | Open Subtitles | و كنت سأضئ الكشاف و لكنه كسر لأنك فقدت عقلك و ضربتينى به |
fener 200 dolar limitimi bitirdi.Akıllıca bir alışveriş olmadığını kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد كلفنى الضوء الكشاف 200 دولار، لم يكن هذا قرار حكيم، أعترف لك بهذا |
Telefonumun fenerini nasıl kapatacağımı gösterebilir misin acaba? | Open Subtitles | هل يمكن ان تريني كيف اطفئ الكشاف في هاتفي؟ |
İzci yola çıkar, etrafı haritalandırır, potansiyel engelleri belirler. | TED | الكشاف هو الشخص الذي يخرج يرسم خرائط المنطقة، يحدد العقبات المحتملة. |
Fakat her şeyden önce, izci orada gerçekten ne olduğunu olabildiğince kesin bir şekilde bilmektir. | TED | لكن قبل هذا، الكشاف يريد أن يعرف ماذا يوجد هناك، بدقة كبيرة قدر المستطاع. |
Yani bence, Picquart, "İzci zihniyet" için örnek bir kişi. | TED | لهذا بالنسبة لي، "بيكارت" هو المثال لما أسميه "عقلية الكشاف." |
Asker zihniyet nasıl duygulara savunma ve kabilecilik gibi kök salmış durumdaysa, izci zihniyet de öyledir. | TED | فمثلما أن عقلية الجندي متجذرة في عاطفتنا كالغرائز الدفاعية أو القبائلية، فكذلك عقلية الكشاف. |
Ancak en çok ihtiyacımız olan şey ise, izci zihniyetinin prensibleri. | TED | ولكم ما نحتاجه لاستعمال هذه المبادئ جيدًا هو عقلية الكشاف. |
Evet, buzların içinde olan tek sen değildin, izci. | Open Subtitles | أجل، لست الوحيد الذي تخلص من جليده هناك أيها الكشاف. |
Demiş ki: "Yanımda bir el Feneri var." | Open Subtitles | وقال، ''أنتم، معي هذا الكشاف سأضيء به في الفجوات بين المباني، |
- El Feneri bende kalacak! - Onlara bakmaya gideceğim. | Open Subtitles | فرانكلين، إعطيني ذلك الكشاف سأحتفظ به |
Ve,sonra Feneri masanın üzerinde görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الكشاف يكون بجانب الطاولة |
Şu iple Feneri bana ver. | Open Subtitles | أعطني ذلك الحبل أيضاً و الكشاف |
El Feneri. | Open Subtitles | هذا هو الكشاف الخاص به |
Feneri tutar mısın? | Open Subtitles | هل تحملين الكشاف من فضلك ؟ |
Ağlamıyorum, bir fener arıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أبكى ، أنا أبحث عن الكشاف |
- Bana şu el fenerini ver. | Open Subtitles | فقط إعطيني الكشاف لا، سأضرب البوق |
O ışığa ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج هذا الكشاف. |
Kafa lambamın ışığı aşağı doğru gidiyor ve karanlıkta kayboluyordu. | Open Subtitles | شعاع الكشاف ذهب أسفل و أسفل و أسفل و الظلام أبتلعه .. أختفى |
Işık hareket etmeyi kesince, sen de çıkacaksın. | Open Subtitles | الآن،إشارتكم للذهاب ستكون عندما يذهب ضوء الكشاف. |
Eğer kendini suda bulursan lamban ve düdüğün var, anladın mı? | Open Subtitles | إذا سقطت في المياة لديك الكشاف والصافرة هل تفهم ؟ |