Gittiğimiz her yerde, bizi takip eden iki kelime. | Open Subtitles | أينما ذهبنا، يبدو وكأن هاتين . الكلمتين تلاحقاننا |
Marka sloganları aile büyüsü ve herşey şirketin yaptıkları bu iki kelime içinde ve etrafındadır. | Open Subtitles | فالعلامة التجارية هي الدافع لتسحر العائلة وكل شيء وذلك بفعل دخول الشركة بتلك الكلمتين. |
Hollandalılar genelde söze başlarken hep aynı iki kelimeyi kullanırlar | TED | والهولنديون، عندما يضعونها عادةً، فانها دائماً تبدأ بنفس الكلمتين. |
Basına demeç verirken iki kelimeyi kullanmayın: | Open Subtitles | تجنّبوا إسْتِعْمال هاتين الكلمتين إذا القيتوا أيّ تصريحات إلى أجهزةِ الإعلام |
Gittiğimiz her yerde, bu kelimeleri duyuyorum. "Kötü Kurt"... | Open Subtitles | أسمه هاتين الكلمتين في كل . مكانٍ نذهب إليه ، الذئب الشرير |
"Hızlı" ve "kolay uygulanabilen" kelimelerini vurgulamak istiyorum çünkü mevcut tarama yöntemlerinin birçoğu bunun tam tersi. | TED | وأريد أن أركز بشكل خاص على كلا الكلمتين "بسرعة" و" بسهولة" لأن العديد من طرق الكشف المستخدمة هي عكس ذلك تماماً. |
Güven ve sevgi ile ilgili söyleyecek çok şey var, eğer bu iki kelimenin tasarım için aynı anlama geldiğini biliyorsanız. | TED | هنالك الكثير الذي يمكن أن يقال عن الثقة و الحب, إن علمت أن تلك الكلمتين مرادفتين للتصميم. |
Gittiğimiz her yerde, bizi takip eden iki kelime. | Open Subtitles | أينما ذهبنا، يبدو وكأن هاتين . الكلمتين تلاحقاننا |
İşte daima kıymetini bileceğim iki kelime Bert. | Open Subtitles | بيرت هذه الكلمتين لن أنسـاهم لأنها تقدرني |
Seni de bekleriz. "Spor" ve "bar". En sevdiğim iki kelime. | Open Subtitles | " الرياضة " و " الحانة " الكلمتين المفضلتين بالنسبة لى |
- Söylenmeyecek iki kelime. Anlıyorum. | Open Subtitles | الآن قد قلت الكلمتين ولا يجب عليك أن تقل ذلك. |
Bu iki kelime, bir insana verebileceği en cömert hediyeyi vermek istediğini gösteriyor. | Open Subtitles | هاتين الكلمتين هي رغباتها الصريحة للعيش خلال أعظم هبة ممكن أن يقدمها أي شخص |
Ve artık günümüzde bir yerine iki kelimenin olmasının nedeni şu, görüyorsunuz, kelimelerden biri sistemin kitaptan bulduğu bir kelime, ne olduğunu bilmiyordu ve bunu size sunacak. | TED | والسبب في أن لدينا كلمتان الآن بدلاً من واحدة هو في الحقيقة أن إحدى الكلمتين هي كلمة أخذها برنامج الكابتشا من كتاب ما، لم يستطع التعرف عليها، وسيقدمها إليك. |
Hayalarını ağzına getiren o iki kelimeyi bir daha asla duymak zorunda kalmazsın! | Open Subtitles | ولن تسمع مجدداً الكلمتين اللتين تجعلان أعضاءك يرتدان للوراء |
Ama korkarım, o iki sihirli kelimeyi söylediğini duymalıyım. | Open Subtitles | ولكنني أخشي من أنه لا بد وأن أسمعكِ تقولين الكلمتين السحريتين |
Babam bana bu iki kelimeyi öğretmişti. Yazması ve okuması en kolay olanlar. | Open Subtitles | ابي علمني هاتين الكلمتين وهما الاسهل في الكتابه |
Her kız, ilk seferinde bu iki kelimeyi duymanın hayalini kurar. | Open Subtitles | هاتين الكلمتين الصغيرتين, تحلم كل فتاة بسماعهن عند التجربة الأولى |
"Bu kelimeleri bile doğru söyleyemiyorum." | Open Subtitles | وكأني لا أستطيع نطق تلك ! الكلمتين بطريقة صحيحة |
Bu yüzden et ve yemek kelimeleri birbirleriyle bu kadar uyumlu. | Open Subtitles | هذا سبب تشابه الكلمتين عمليًا. |
Kur'an'da "kutsal" ve "savaş" kelimelerini asla yan yana göremezsin. Gerçek adını biliyor muyuz? | Open Subtitles | مع ان الكلمتين "مقدسة" و "الحرب" لم تظهرا معا في القرأن |
Son on saniye içinde "tehlike ve "güvenlik" kelimelerini iki kez kullandınız. | Open Subtitles | لقد قلت الكلمتين "خطر" و"أمان" مرّتين خلال الثوان العشر الأخيرة. |
Bu iki kelimenin senin için önemini bilen biri. | Open Subtitles | شخص ما يعلم أن هذه الكلمتين تعني الكثير لك. |
Hanfendi. Bu iki sözcüğü asla karıştırmamanız için sizi uyarıyorum. | Open Subtitles | سيدتي ، اود ان احذركم الى مزيج هاتين الكلمتين معا |
-Eğer arasında tire varsa, evet. | Open Subtitles | نعم إذا كان بين الكلمتين علامة وصل |