İstediğimiz şey, tetikleme mekanizmasındaki bileşen. FB alt devre levhası. | Open Subtitles | ما نريده هو قطعة من آلية التفجير اللوحة الكهربية الفرعية |
Ayrıca sahibinizi arayıp, bu e-mailleri destekleyecek bir hikayede anlatacaksınız yani, ülkemizin devre kartını çinlilerin eline geçmeden yokettiğini. | Open Subtitles | أيضاً ستتصل بمساعدك وتؤكد القصة الموجودة بهذا البريد وهي أن بلادنا دمرت اللوحة الكهربية قبل أن تصل لأيدي الصينيين |
Güneş, her gün uzaya milyarlarca ton sıcak gaz ve Elektrik parçacığı ateşler. | Open Subtitles | تُطلق الشمس بلايين الأطنان من الغازات الحارّة والجسيمات الكهربية نحو الفضاء كل يوم |
- Bana meme pompası almaya gitti. Umarım elektrikli alıyordur. | Open Subtitles | انه يشترى لى مضخة للصدر اتمنى ان يشترى المضخة الكهربية |
Burada bazı elektriksel dalgaların bu beyin görselinden dışarı doğru çıktığını görebilirsiniz. | TED | يمكنكم رؤية بعض الموجات الكهربية تخرج من صورة الدماغ هنا. |
Aşağıda güç odasında olması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون في حجرة الطاقة الكهربية |
Esas neden ise benim neredeyse 30 yıl önce iki uzun Elektroşok terapisi süreci tarafından hayatı kurtulmuş birisi olmamdı. | TED | و السبب فى الواقع هو أننى رجل قبل 30 عاما تقريبا تم إنقاذ حياته عن طريق دورتين طويلتين من العلاج بالصدمات الكهربية. |
Kuledeki keskin nişancıların devre kesiciye bakmadığı 15 saniyelik bir zamanımız var. | Open Subtitles | هناك فرصة 15 ثانية لا يراقب فيها القناصة على البرج الدائرة الكهربية |
Böylece, elektronik direnci ayarlayarak baskıyı ölçen bir devre tasarlayabildim. | TED | علاوة على ذلك، يجب أن أصمم دائرة لتقيس الضغط عن طريق قياس المقاومة الكهربية. |
Sizin sigorta kutusuna ulaşıp devre kesici anahtarı sökmeliyiz. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نفتح موقفات صندوقِ الصمامات الكهربية. |
Neyse, alıcının devre kartına bakarken bunu buldum. | Open Subtitles | على أي حال, مقصدي هو, كنت أبحث داخل لوحة الدائرة الكهربية و وجدت هذا |
Ve Elektrik devriminin üzerinde durmak istediğim kısmı aletlerin bir bakıma altın çağı. | TED | والجزء الخاص بالثورة الكهربية الذي سألقي الضوء عليه هو نوع من العصر الذهبي للأجهزة. |
Bu aşağı Manhattan'da devam eden bir çalışma Elektrik gücü üreten istasyonların ilklerinden bazılarını kurdukları yerde. | TED | يستمر هذا العمل جنوباً في أسفل منهاتن حيث قاموا بإنشاء أول محطات توليد الطاقة الكهربية. |
Ve düğmeye değdiği anda Elektrik şoku kesiliyormuş. | TED | وعندما يضغط الزر بأنفه تتوقف الصدمة الكهربية |
1890larda başlıyor. Ve elektrikli vantilatör çok başarılıydı. | TED | إنه يستمر لزمن طويل. يبدأ تقريباً منذ عام 1890م. وكانت المروحة الكهربية نجاحاً كبيراً. |
Bütün elektrikli aletlerinizin fişini çekin. | Open Subtitles | انزعوا جميع الاجهزة الكهربية من الكهرباء |
Bob, Görünmez Çit elektrikli Şok Tasması sende mi? | Open Subtitles | بوب, هل لديك طوق الصدمات الكهربية الغير مرئى المضاد لسرقة الحيوانات الاليفة |
Dokunulmaktan hoşlanmıyor, bu yüzden size elektriksel görüntüler yaratarak ses çıkarıyor. | TED | هي لا تحب أن تمس، لذلك تنتج هذه الصور الكهربية التي تفح عليك. |
Sektör 4'te aracım patlamadan önce, ...bir güç kesintisi olmuştu, üç bloğu kapsayan büyük bir kesinti. | Open Subtitles | قبل ان يفجروا دراجتى النارية مباشرة فى القطاع 4 كان هناك ارتفاع فى القوة الكهربية كانت احداهما كبيرة جدآ بعرض 3 بلوكات |
-Biyoelektrik zıplıyor. -Radyasyona bak. Elektroşok. | Open Subtitles | ــ معدلات الطاقة تتقافز ــ إحضر جهاز الصدمات الكهربية |
Görünüşe göre Dartmouth, elektro akustik müzik dersi açmış. | Open Subtitles | و أرى أن "دارتموث" لديهم برنامج لموسيقى السمعانية الكهربية |
Yıldırım çarpması sonucu ölmek, elektrikle idam gibidir ve elektrikle idam da çok sert bir kalp krizi demektir. | Open Subtitles | ،حسناً، الموت عن طريق الصعقة الكهربية يتسبب في أزمية قلبية حادة |
Tanrım. Şimdiye kadar hiç bir devreyi hissetmedim. | Open Subtitles | يا الهي,انني لم أجد الدوائر الكهربية بعد |