Evet, kendisi Cumhuriyet'in kuruluşu açısından iyi bir örnek. | Open Subtitles | نعم, انه مثال جيد لل إعادة تأسيس الكومنولث. |
Sizi Cumhuriyet'e katılmaya ikna edebileceğimi umuyordum. | Open Subtitles | وكنت آمل في إقناع لك للانضمام إلى الكومنولث. |
Milletler Topluluğu'nu büyüleyen ve birleştiren Kraliçe'yi milyonlarca insan selamladı. | Open Subtitles | ملايين الناس رأوا الملكة وحيوها وهي تترك الكومنولث مزدهراً وموحداً. |
Kraliçe, İngiliz Milletler Topluluğu Başbakanları geliyor. Şunun için. | Open Subtitles | ، الملكة ، رؤساء وزراء الكومنولث . من أجل هذا |
Eğer Cumhuriyeti kurtaracaksak, bunu herkes için yapacağız. | Open Subtitles | إذا كنّا سنستعيد الكومنولث علينا إستعادته للجميع |
Burası, Rooty Hill'deki, Commonwealth Bankası. | Open Subtitles | هذا بنك (الكومنولث) في روتي هيل ، إنه مناسب |
Bu Nietzscheanlar Cumhuriyetin bir üyesi olmak istemiyorlar. | Open Subtitles | هذه Nietzscheans لا تريد ليكونوا أعضاء في الكومنولث. |
Yeni bir parti, Common Wealth kurulmuştu. Beveridge'i çağırdılar ve iki seçim kazandılar. | Open Subtitles | (حزب جديد وهو حزب (الكومنولث (طالب بتطبيق تقرير (بيفريدج |
Cumhuriyet 300 yıl önce yok oldu. | Open Subtitles | الكومنولث ذهب للأبد منذ ما يزيد عن 300 سنة |
Cumhuriyet zayıf. Bu düşman ile olan anlaşma, bu uzlaşma. | Open Subtitles | الكومنولث) ضعيف) إنه يتفاهم مع أعداءه, و يصل لإلى اتفاق |
Hawking'teki Nietzschean kolonisini yok ettiler. Ve Cumhuriyet ne yaptı? | Open Subtitles | لقد دمِّروا مستعمرة (النيتشنز) في هاوكينج) و ماذا فعل (الكومنولث)؟ |
"Bazıları der ki, Cumhuriyet Nietzchean "ihaneti olmadan yok olmuştu. "Onlar hem Cumhuriyeti, hem de "Nietzcheanları hafife alıyorlar." | Open Subtitles | البعض يقول أن (الكومنولث) كان (سيسقط حتى بدون خيانة (النيتشنز (إنهم استخفُّو بقدرة الاثنين (الكومنولث (و (النيتشنز |
Cumhuriyet'e karşı bir çeşit Nietzschean komplosu olduğunumu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هذه مؤامرة من (النيتشنز) ضد (الكومنولث)؟ |
İnsanlarım mükemmel olmak için dizayn edildi! (Ç.N : Genetik yapısından bahsediyor) Ve Cumhuriyet güçlüler için bir yer değil. | Open Subtitles | قومي صُمِّموا ليكونوا ممتازين و (الكومنولث) ليس به مكان للأقوياء |
Kaliforniya'da Ulusal Güvenlik Bankası, Detroit'te İngiliz Milletler Topluluğu Bankası. | Open Subtitles | شركات واراضي مواشي في(أريزونا) المصرف الوطني في(كاليفورنيا) مصرف الكومنولث في(ديترويت) |
İngiliz Milletler Topluluğunun baş adli tıp uzmanı. | Open Subtitles | رئيسة هيئة الفاحصين الطبيين الكومنولث |
Ya da Devlet Başkanı ya da Milletler Topluluğu Lideri olmayı. | Open Subtitles | أو رأس الدولة أو رأس دول الكومنولث |
Sistem Cumhuriyeti, büyük uygarlık çökmüştü ve şimdi bir gemi, bir adam geceye geri dönüyor. | Open Subtitles | نظام الكومنولث, كان أعظم حضارة سقوط والآن سفينة واحدة, واحدة الطاقم وتدفع عن العودة ليلا, |
Öteki türlü, Cumhuriyeti yeniden onarma isteğinden şüphe duyacaksın ve bu daha başlamadan bitecek. | Open Subtitles | خلاف ذلك, لديك استعادة الكومنولث سيتم تقوم على عدم الثقة, وسوف يكون أكثر من قبل أن تبدأ حتى. |
Bu da Commonwealth'den. | Open Subtitles | انها الكومنولث. |
Commonwealth ve Mcginnis... | Open Subtitles | الكومنولث ففي ماكغينيس |
Cumhuriyetin çöküşünde de, kızın ölmesinde de demiştin. Ve şimdi de diyorsun! | Open Subtitles | (قلتِ ذلك عن سقوط (الكومنولث قلتِ ذلك عن الفتاة التي تموت, والآن هذا |
Asıl savaş, Common Wealth'in desteğini alan bağımsız sosyalist aday Charlie White ile, işçilerin desteğini alan, genç muhafazakar Lord Hartington arasındaydı. | Open Subtitles | وأنحصرت المنافسه الحقيقيه بين أثنين من المستقلين الأشتراكيين الأول هو (تشارلى هوايت) والذى (كان يحظى بدعم حزب (الكومنولث (وشاب ذو ميول محافظه، (لورد هاتنتون |