Toplumumuzun nasıl olması gerektiğine dair bir bakış atmak çok önemli bence. | Open Subtitles | أعتقد أنه من المهم جدا النظر إلى الكيفية التي سيؤول إليها مجتمعنا |
Bunu şöyle açıklayabilirim, ama önce matematiğin gerçek hayatta ve okulda nasıl göründüğü hakkında biraz konuşayım. | TED | دعوني اشرح هذا علي اولا ان اتحدث عن الكيفية التي يبدو عليها تعليم الحساب اليوم في العالم وفي النظام التعليمي |
Ve bu bilgiden yola çıkarak... ...patojenlerin nasıl evrimleştiği ve... ...bizi niçin hasta etmeye devam ettikleri hakkında bilgi edinebiliriz. | TED | ومن خلال هذه المعلومات يمكننا تعلم الكيفية التي تتطور فيها مسببات المرض .وأيضا لماذا تستمر في إمراضنا |
Bu oturumda her şeyi aynı şekilde tuttuk, sadece bir şey ekledik. | TED | وخلال الجلسة جهزنا الجلسة على الكيفية التي يجب ان تكون عليها لكن اضفنا شيئا بسيطا |
Ve şu an tam da bu ikisinin nasıl kaynaştırılabileceği hakkında daha yaratıcı bir şekilde düşünmemizin zamanı | TED | وإنه لحقاً الوقت لبداية التفكير بإبتكار أكثر حول الكيفية التي يمزجان بها. |
Scytode de böyle avlanır. | TED | تلك هي الكيفية التي تصيد بها العناكب الباصقة |
İnsanlar müziği nasıl anlarlar, hayatlarına müzik nasıl girer bu konu beni gerçekten etkiliyor. | TED | إنّ الكيفية التي تصل بها تلك الموسيقى للناس و الطريقة التي تدخل بها حياتهم تبهرني حقا |
Ve 'nasıl' ise armoniydi, akorları oluşturmak için ses perdelerini yığıyordu. | TED | و الكيف كانت التناعم في الكيفية التي ترتب بها الدرجات الموسيقية لتشكل النغم |
Bu ne? nasıl yapılmış? Neden yapılmış? | TED | عن مانرى. وعن الكيفية التي تم صنع مانراه بها وعن سبب صنعه |
Gerçek teknolojik ortaklarımızın birbirimizle ve teknolojiyle nasıl bağlanacağımıza yönelik yeteneklerine artık izin veriyoruz. | TED | ونحن نمكّن القدرات التي يستطيع شركاؤنا التقنيين تطبيقها على الكيفية التي نتصل بها ببعضنا وبالتقنية المتاحة لنا. |
Çince öğrenmenin yeni ve hızlı bir yönteminin nasıl kullanışlı olabileceğini düşünmeye başladım. | TED | بدأت أفكر في الكيفية التي يمكن من خلالها لطريقة جديدة وسريعة أن تفيد في تعليم اللغة الصينية. |
Sosyal durumun nasıl değiştiğini, yeni teknolojilerin insanlara nasıl kısıtlamalar, ve fırsatlar getirdiğini düşünerek çok zamanımı harcıyorum. | TED | أقضي وقتا كبيرا أفكر في الكيفية التي يتغير به الشكل الإجتماعي, وكيف أن التقنيات تخلق قيودا جديدة وفرصا جديدة للناس. |
Kilit sonuçlar, bunları nasıl başaracağınızdır. | TED | النتائج الرئيسية هي الكيفية التي تمكنني من فعل تلك الأشياء. |
Size şu anki sistemin nasıl işlediğinden kısaca bahsetmek istiyorum. | TED | لذلك أريد أن أشرح لكم قليلاً عن الكيفية التي يعمل بها النظام الحالي. |
Sistematik olarak kullanabileceğiniz etkili yöntemler bulun, zevk alacağınız bir şekilde bir süre boyunca bunları uygulayın. Poliglotlar bu şekilde yıllar içinde değil aylar içinde dil öğreniyorlar. | TED | جد طرق فعالة تستطيع استخدامها بشكل منظم لمدة من الزمن بطريقة تستمتع بها، وهذه هي الكيفية التي يتعلم بها متعددي اللغات اللغاتَ في شهور، وليس في سنين. |
Ve çarpışma testi de şu şekilde işliyor. | TED | ثم ها هي الكيفية التي يعمل بها اختبار التحطم |
Muhbir bu şekilde polisle haberleşiyor. | Open Subtitles | وهذه كانت الكيفية التي كان عميل الشرطة يتواصل بها معهم |
İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız Direnişi İngiliz İstihbaratıyla bu şekilde iletişim kurdu. | Open Subtitles | إنها الكيفية التي كانت تتواصل بها المقاومة الفرنسية مع الإستخبـارات البريـطانية خلال الحرب العالمية |
Muhtemelen okyanus burada 200 yıl önce böyle görünüyordu ama bunu bize anlatacak kimse yoktu. | TED | وربما هذه هو الكيفية التي كانت تبدو عليها المحيطات هنا 100 أو 200 سنة مضت ، ولكن لا أحد حول أن يقول لنا. |
İşte olay tam böyle oldu. Pratik olarak bir kahramanım. | Open Subtitles | وهذه تحديداً الكيفية التي حدث بها الأمر. |