Hiç değilse ona okuyacak kitaplar veririm. | Open Subtitles | على الأقَّل، نُحضرَ لهُ بعض الكُتُب ليقرأها |
Mahkûmların okudukları bazı kitaplar beni şaşırtıyor. | Open Subtitles | تُدهشني بعضُ الكُتُب التي يقرأها السُجناء |
Çevresel yenilenme, sürdürülebilirlik sıfır atık, gübre gibi şeyler hakkındaki kitaplar da dahil. | Open Subtitles | ،حتّى الكُتُب ،تجدّد البيئة، تعلمين الإستمراريّة، إعادة التصنيع، مثل السماد، و أشياء مثل هذه |
Sana yardımcı olabilecek kitapları getirdim. | Open Subtitles | جلبت لـك تلك الكُتُب التي قَدْ تُساعدُك. |
Sana yardımcı olabilecek kitapları getirdim. | Open Subtitles | جلبت لـك تلك الكُتُب التي قَدْ تُساعدُك. |
kitaplar Dewey onluk sistemine göre listelenmiştir. | Open Subtitles | الكُتُب أدرجتْ حسب نظام ديوي العشري. |
- Onlar lanet yanlış kitaplar. - Peki doğru lanet kitaplar hangisi, Will? | Open Subtitles | إنها الكُتُب الخطأ - ما هى الكُتُب الصحيحة يا ويل ؟ |
kitaplar ve müzik, New York'u ne kadar çok sevdiğimiz... | Open Subtitles | الكُتُب والموسيقى, كم اننا نحب نيويورك... |
Gunn, Fred'i alıp otele gitmen ve bana bazı kitaplar getirmen gerekiyor. | Open Subtitles | "غان" أذهب إلى الفندق وأحضر لي بعض الكُتُب. |
Ya okuduğu diğer tüm kitaplar? | Open Subtitles | ماذا عن كُلّ الكُتُب الأخرى هو يَقْرأُ؟ |
- Okuduğumuz diğer kitaplar gibi. | Open Subtitles | إنّه مثل الكُتُب الأخرى التي قرأناها. |
kitaplar kalksın, yemek hazır. | Open Subtitles | الكُتُب بعيداً، العشاء جاهز. |
İma olarak değil diğer tüm büyük dinlerin kutsal kitapları eşcinselliğe karşıdır. | Open Subtitles | كُلّ الكُتُب المقدّسة، كُلّ الأديان أدنْ شذوذ جنسي. |
Evet ama onlar sattıkları kitapları birbirine yapıştırmıyorlar. | Open Subtitles | نعم، لكِنه لا يتعيّن عليهِم لصق صفحات الكُتُب ببعضِها. |
Ben ESPN* seviyorum, sense film ve kitapları. | Open Subtitles | انا احب قناة اي اس بي ان وانتي تحبي الكُتُب والأفلام. |
Yıllıklarımız, ilham posterlerimiz "Planet Nowhere" kitapları... | Open Subtitles | كل الكُتُب السنوية والملصقات التحفيزية وكُتب كوكب اللاماكن |