Tüm alarm sistemi, korumalı kablolarla idare ediliyor yani kablosuz bağlantı ile sisteme erişemem. | Open Subtitles | جميع نظم الإنذار تعمل من خلال كابل محمي وهذا يعني أنّه لا يمكنني الإختراق من خلال الشبكة اللاسلكيّة |
Unutma kablosuz ağlar, eskiden o kadar yaygın değildi. | Open Subtitles | تذكّر الآن الشبكات اللاسلكيّة لم تكن مثل ما هي عليه اليوم |
Kampüsteki kablosuz ağları tarıyorum. | Open Subtitles | إنّي أمسح الشبكات اللاسلكيّة في الحرم الجامعي. |
Dediğim gibi, radyo, tozu görmezden geliyor yani sorun yok. | TED | وكما ذكرت آنفاً، الموجات اللاسلكيّة لا يعيقها الغبار، لذا لا توجد مشكلة. |
radyo dalgalarının dalgaboyları çok uzun, bu da çözünürlüğü düşürüyor. | TED | إذ أن للموجات اللاسلكيّة أطوال موجية طويلة، مما يخفض من دقتها. |
Ayrıca kızı telefonunun wi-fi'ını ve bluetooth'unu kapatacak kadar akıllı. | Open Subtitles | وهي ذكيّة بما يكفي لإبقاء شبكتها اللاسلكيّة والبلوتوث بهاتفها مُقفل. |
Daha önceden kablosuz ağ sinyali aktif olunca birkaç e-posta gelirdi. | Open Subtitles | هذا أمر غريب. عندما كانت الإشارة اللاسلكيّة مُفعلة سابقاً، بضع رسائل إلكترونيّة عبرت بنجاح. |
Çoğu telsiz buna uyumludur muhtemelen teknenizin telsizini kaldırıp sahil güvenlikle irtibata geçmişsinizdir. | Open Subtitles | يتم ضبطها مع معظم الإشارات اللاسلكيّة إفتراضياً، لذا فإنّ الإحتمالات هي، إلتقاط إشارة قاربكِ حينما كنتِ تتحدّثين إلى خفر السواحل. |
Telefonunun GPS'ini kapatmaya çalışıyor ama etrafta kablosuz ağ oldukça bırakmam. | Open Subtitles | إنّه يُحاول إيقاف نظام تتبّع المواقع بهاتفه، لكن هناك ما يكفي من الإشارات اللاسلكيّة للنيل منه. |
kablosuz sinyalini yakalayabilmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أكون قادراً على إلتقاط إشارتك اللاسلكيّة. |
kablosuz sinyalini kaybetmeyi göze alamam bu yüzden bilgisayara kabloyla bağlayacağız. | Open Subtitles | بفقدان الإشارة اللاسلكيّة مُجدّداً، لذا سنضطرّ لربطه بسلك في الحاسوب. |
Bu kablosuz UHF cihazlarını yaptım. | Open Subtitles | صنعتُ هذه العقد الفائقة اللاسلكيّة |
Yakında bir yerde olmalı. kablosuz kameraların sınırlı bir yayılma alanı vardır. | Open Subtitles | "وهو قريب منّا، فنطاق آلات التصوير اللاسلكيّة محدود" |
kablosuz ağımız nasıl olur da kesilir? | Open Subtitles | -كيف يُمكن أنّ تكون شبكتنا اللاسلكيّة مُنقطعة؟ |
Karşınızda Murchison radyo Gözlemevi'nin bir görüntüsü, radyo teleskopları inşa etmek için mükemmel bir yer. | TED | الآن، أعرض عليكم صورة لمرصد مرشيسون اللاسلكي، مكان رائع لبناء التلسكوبات اللاسلكيّة. |
Sağ üstte çok ilginç bir cisim görüyoruz ve bu yerel bir radyo galaksisi, Erboğa A. | TED | حسناً، كما حدث، يمكننا أن نرى أشياء مهمة في الزاوية اليمنى، وهذه هي المجرة اللاسلكيّة المحلية، قنطورس أ. |
Eğer incelemenin tamamına bakacak olursak, 300.000 tane radyo galaksi bulduğumu görebilirsiniz. | TED | إذا صغرنا الصورة للحدود النهائية للدراسة، يمكن أن تراها حيث وجدت 300 ألف من هذه المجرات اللاسلكيّة. |
Ah, ayrıca radyo kulesinin bizim telsizleri engelleme ihtimali var. Küçücük bir ihtimal. | Open Subtitles | وهناك إحتمال طفيف أن تتداخل الأبراج الهوائيّة مع الأجهزة اللاسلكيّة |
Çoğunuzun bildiği üzere West Coast'taki en büyük sıralı radyo teleskoplarını ben elimde bulunduruyorum. | Open Subtitles | الآن، كما يعرف أغلبكم بالفعل، إنّ لديّ، أكبر مجموعة من التلسكوبات اللاسلكيّة على الساحل الغربي. |
Ne kadar insanın wi-fi şifresi kullanmadığını bilsen şaşarsın. | Open Subtitles | من المذهل كيف يبقى هذا الكمُّ من الناس دون كلمة مرورٍ لشبكتهم اللاسلكيّة |
Basitçe bir geri dönüş sinyali. | Open Subtitles | إنه بشكل أساسيّ يشبه "أداة التعقب اللاسلكيّة" |
Paramediklerin telsizini hackledim. | Open Subtitles | اخترقت الموجة اللاسلكيّة للمسعفين. |