Düşüncelerin, bilinçaltı düşüncelerin ve rüyaların onların programlarına gönderilmiş olmalılar. | Open Subtitles | أفكارك، أفكار اللاشعورية أحلامك لابد أنها أرسلت إلى برمجتهم |
Bu Roy Harper'in bir klon ve hain olduğundan haberi yoktu ve bilinçaltı programı onu Lig için önemli biri haline getirdi. | Open Subtitles | , هذا روي هاربر لم تكن لديه فكرة بأنه كان نسخة , أو خائن وبرمجته اللاشعورية قاده أن يصبح أتحادي بجدارة |
Sınavındaki bilinçaltı resim cevapları cevap anahtarı ile %98 tutuyor. | Open Subtitles | الكلمات الدالة في ردود مقالته تربط إلى 98% للصور اللاشعورية في الامتحان |
O bunu meslek hileleri, bilinçaltı görüntüleri ve bu sürekli yeniden çekimler aracığılıyla, tuhaf açılar ve durumlar vererek yapıyor. | Open Subtitles | أو بتمرير هذه القصص عبر ألاعيب الصنعة السينمائية المجازات اللاشعورية واللقطات الثابتة تمنحه زاويا تصوير فريدة وأمور أخرى |
Kalp atışı gibi bilinçaltı süreçleri kontrol eden sinirler stresi hissedebilirler ve kötü huylu bir savaş veya kaç tepkimesini tetikleyebilir; bu da kan damarlarının büzüşmesini, kalbin çok güçlü atmasını ve ardından tansiyonun yükselmesini tetikler, bu da hasar demektir. | TED | فالأعصاب التي تتحكم بالعمليات اللاشعورية كنبض القلب يمكنها استشعار الكدر وتحفز رد فعل غير ملائم كالقتال أو الهرب والتي تحفز الأوعية الدموية على التقلص ونبض القلب على التسارع وضغط الدم على الارتفاع، مما يؤدي إلى أضرار بالقلب. |
bilinçaltı garip bir şekilde çalışır. | Open Subtitles | مضحكة كيف الأعمال اللاشعورية |
"The Shining"in içinde yüzlerce bilinçaltı görüntü ve sahne sıralanır. | Open Subtitles | داخل فيلم (ذا شاينينج) مئات الصور اللاشعورية المخفية وترتيب اصطفاف اللقطات |