Tapirler karanlık olunca otobanlarda karşıya geçerler, bu yüzden umarım etiketler sürücülerin bu parlayan şeyin otobanı geçtiğini görmelerini sağlayacak ve belki de biraz yavaşlayacaklar. | TED | تعبر حيوانت التابير الطرق السريعة بعد حلول الظلام، لذا ربما تساعد اللاصقات السائقين على رؤية الضوء المشع الذي يعبر الطريق، وربما يُخفضون سرعتهم. |
Bu dünyaya dağıtılması gereken etiketler. | Open Subtitles | هذه اللاصقات مساهمتي إلى المجتمع الدولي |
Ben, etiketler bende. | Open Subtitles | بن، لدي اللاصقات. |
Bir dakika kadar ağladı. Sonra yerinden kalktı, tekrar tabureye çıktı ve yara Bandı kutusuna uzandı, yarasının üzerine bir bant yapıştırmak için. | TED | وبكى لدقيقة ثم عاد ووقف، ووقف على الكرسي مجددًا ومد يده ليأخذ علبة من اللاصقات الطبية ليضع واحدة على جرحه. |
Bandı takıyorum. Bandı takıyorum. | Open Subtitles | أه , ضع اللاصقات , ضع اللاصقات |
Şu aptal bantlar yüzündendir. | Open Subtitles | رد فعلي لشيئ ما من المحتمل هذه اللاصقات الغبية دعني أري العلبة |
Evet, bantlar yüzünden. | Open Subtitles | نعم , إنها اللاصقات |
Bende de... etiketler... | Open Subtitles | إنا معي ... اللاصقات. |