Sonra sana parlak bir akademik kariyer içeren mesajlar gönderdim | Open Subtitles | ثم أرسلت لك التقارير الوهاجه عن السيره الأكاديميه اللامعه. |
Gel hadi. Paltonu çıkar ve biraz dinlen, parlak göz. | Open Subtitles | هيا، اخلع معطفك واجلس يا صاحب العيون اللامعه |
Bir karınca görünce, onun o parlak, siyah gözlerine bakınca ne görüyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | عندما أري نمله أنظر الي عيونها السوداء اللامعه.. أتدري ما أري ؟ |
Ondan kurtulmak kimin parlak fikri? | Open Subtitles | لمن كانت هذه الفكره اللامعه للتخلص منه. ؟ |
O beyaz yeleler, parlayan mavi gözler ve iç gıcıklayıcı sesiniz ile oldukça iyi bir paketsiniz. | Open Subtitles | خصوصا مع شعرك الفضي والعيون الزقاء اللامعه,وصوت الويسكي فيه انت لقطة فعلا |
Hepimiz ağacın tepesindeki parlak elmayı istiyoruz. | Open Subtitles | ونحن جميعا نريد التفاحه اللامعه في أعلى الشجرة |
6 yaşında olmadığından beri, parlak bilezikler derdim. | Open Subtitles | بما أنكِ لست في العمر السادسه فسأقول الأساور اللامعه |
Lütfen, yeni yetmelerden bahsediyoruz. parlak şeylerden etkilenirler işte. | Open Subtitles | اننا نتحدث عن المراهقين انهم يعجبون بالاجسام اللامعه |
Belki şatafatlı sakalı ya da parlak dişleri veya baygın Hindistan cevizi kokusu. | Open Subtitles | ربما لحيته الجذابه او اسنانه اللامعه او رائحته التي تشبه جوز الهند |
Sizde parlak şeylere zaafı olan bir korsan tipi olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | يجب ان اذكرك بأنكم القراصنه تحبون الاشياء اللامعه |
Yüzümde hiç çizik yok, saçlarım parlak ve haykıran keskin mavi gözlerim var. | Open Subtitles | اوتش , لايوجد فراغات بين شعري الكثيف والمتوهج او سأبكي من خلال عيناي الزرقاء اللامعه |
Torba en azından parlak ruju kapıyordu. | Open Subtitles | على الاقل الكيس غطى الشفاه اللامعه انا لا ابالي ماذا تقول |
parlak nesnelere odaklanman benim suçum değil. | Open Subtitles | حسنا , انه خطأي انك تتعرض للارتباك بسبب الاشياء اللامعه |
Ya da beyinlerinizi son derece parlak zemininize dökmeme yardım et. | Open Subtitles | على ارضيك اللامعه هذا يكفي الآن |
parlak giysiler giyen ilk sanatçı kim? | Open Subtitles | من اول من ارتدي الملابس اللامعه ؟ |
Bu parlak fikir kimindi? | Open Subtitles | لمن كانت هذه الفكرة اللامعه على اية حال |
parlak planın Fargo mu? | Open Subtitles | فارغوا , خطتك اللامعه |
Yani, parlak ışıklar ve prompterlar yüzünden. | Open Subtitles | . انا اقصد مع الاضواء اللامعه |
kırmızı rengi, smooth caz, parlayan şeyler, yemek kokuları, müzik kutuları, ispanyol paçalar, göğüsler, havlayan köpekler ve "Şuraya bakın!" denilmesidir | Open Subtitles | اللون الأحمر موسيقى الجاز الهادئه، الأشياء اللامعه روائح الطعام، الصناديق الموسيقيه الأجراس الأثداء، نباح الكلاب "و أي شخص يقول "إنظر لهناك |
Ailenin parlayan yıldızıydı. | Open Subtitles | لقد كان النجمه اللامعه في العائله |