"اللحظات" - Traduction Arabe en Turc

    • anları
        
    • anlarda
        
    • anlardan
        
    • an
        
    • anı
        
    • anların
        
    • dakika
        
    • anda
        
    • anlarını
        
    • dakikada
        
    • anlarında
        
    • anlarından
        
    • zamanlar
        
    • anlar
        
    • anılar
        
    Öykünün icinden heyecanlı anları gösteren bir zaman cetveli goruyorsunuz. TED يمكنكم رؤية جدول زمني، يظهر لكم اللحظات المثيرة خلال القصة.
    O anlarda her zaman, onlar da kendi kayıplarından bahsediyorlar. TED في هذه اللحظات دائمًا، فهم يشاركون تجاربهم الخاصة لفقدانهم أعزاء.
    Bu, her şeyin ters gittiği o nadir anlardan biri Chuck. Open Subtitles هذه إحدى اللحظات النادرة عندما تكون الأشياء غير شرعية , تشاك
    Orada burada birkaç heyecanlı an yaşadım, ama, bilirsin işte, hepsi geçti gitti. Open Subtitles حسنا لدي بعض اللحظات المثيرة هنا وهناك ولكن كما تعرفين مجرد لحظات عابرة
    Ve bu anı,yeni geleceğin sevgi ve bağIıIığını... kutlamak için kullanacağız. Open Subtitles و نستغل هذه اللحظات لإحتفال بمستقبل جديد من الإلتزام و الحب
    Karaya en yakın olduğumuz anların bu anlar olduğunu bilirdik. Open Subtitles ،علمنا في تلك اللحظات أننا لن نقترب يوماً من اليابسة
    Birçoğu ölüme mahkum edildi, fakat yalancı infaza ve çarın son dakika affına maruz kaldılar. TED وحُكم عليهم بالإعدام، ولكن تم تخفيف الحكم في اللحظات الأخيرة من تنفيذه بواسطة القيصر.
    Annemdi, terk eden tam da benim doğduğum anda. TED كانت والدتي تحتضر و تغادر، خلال اللحظات التي ولدت فيها
    Hayır, beş saati sizin sanat koleksiyonunuzu pahalı arabalara olan ilginizi hayatınızın en travmatik anları hariç her şeyi tartışmaya harcadık. Open Subtitles لا قضينا 5 ساعات في مناقشة مجموعتك الفنية و إعجابك بالسيارات الغالية و كل شئ ما عدا اللحظات المؤلمة في حياتك
    "Bunu çok iyi biliyorum, çünkü bizler böyle anları defalarca yaşadık." Open Subtitles أعرف ذلك لأننا أكثر من مرّة واجهنا مثل هذه اللحظات بأنفسنا
    İşler toparlandığındaki hayatın en iyi anları çok az ve kısacıktır. Open Subtitles وأفضل اللحظات في الحياة , عندما يترتب كل شيء قليلة وعابرة
    Jamie birlikteyken küçük anlarda hissediyorum çünkü beni çok sert seviyor. Open Subtitles يمكنني الشعور به في بعض اللحظات مع جيمي لأنه يحبني بشدة
    Şafaktan önceki en karanlık anlarda bir kadın yatağına döner. Open Subtitles في أحلك اللحظات قبل بزوغ الفجر عادت إمرأة إلى فِراشها
    Bu, İngiliz ırkı ve ulusunun yeteneklerini ve zekasını göstereceği anlardan biri. Open Subtitles هذه أحد تلك اللحظات حيث الشعب والأمة البريطانية يمكن أن تظهر جودتها
    İşte bu komada olduğuma mutlu olduğum nadir anlardan biri. Open Subtitles هذه واحدة من اللحظات التي أكون فيها سعيدًا لكوني بغيبوبة
    Hani insanların umutlarının söndüğü o an var ya, o anla besleniyorum. Open Subtitles أتعرف تلك اللحظة التي يموت بها آمل الناس؟ أتغذى على تلك اللحظات
    Sayısız an poz verilmemiş, ayralanmamış doğal anlar burada kayda alındı, ve bizler bunları nasıl keşfedeceğimizi ve bulacağımızı yeni yeni öğreniyoruz. TED لحظات لا تعد من اللحظات الطبيعية العفوية، لحظات غير مصطنعة، التقطت هناك، و لقد بدأنا نتعلم كيف نكتشفها و نجدها،
    Vatandaş olmayan insanlarla bu anı paylaşmayı çok az kişi düşünür, ancak o gece kaybetme olasılığım yüksekti. TED وبقليل من التفكير في تقاسم تلك اللحظات مع أناس ليسوا مواطنين لكنهم دفعوا الكثير لخسارة هذه الليلة
    O anların bir çoğu bile bir araya gelip bu hareketi başlatamaz. TED حتى الكثير من تلك اللحظات مع بعضها لا تنتج حركة.
    İşin ilginç yanı bir dakika önce edindiğiniz bu bilgi, bu şekilleri deneyimlemenizi etkiliyor. TED والمشوّق أيضاً هو أنّ المعرفة التي اكتسبتها منذ لحظات مضت قامت بتغيير خبرتك حول هذه النقاط في هذه اللحظات.
    Ayrıca ve daha önemlisi, bir anda olan bir şey olduğuna karar veremeyiz çünkü müzik hit şarkılardan, her şeyi değiştiren büyük, ikonik anlardan çok daha fazlasıdır. TED لكن أيضًا والأكثر أهمية، أننا لا نستطيع التقرير أنها مجرد حدث عابر، لأن الموسيقى تعني أكثر بكثير من الأغنيات الناجحة، هذه اللحظات الإبداعية التي تغير كل شيء.
    Çocuğunun tüm önemli anlarını kaçıran babayla ilgili şarkı var ya hani? Open Subtitles تعرف,تلك الاغنية عن الاب الذي يفوت كل اللحظات الهامة في حياة ابنه؟
    Son dakikada kader bize son oyununu oynadı. Dolly Messiter. Open Subtitles كانت هذه قسوة من القدر أن يعادينا حتى اللحظات الأخيرة
    Emma'nın o son anlarında neler hissetmiş olabileceğini hayâl etmeye çalışırım. Open Subtitles حاولت ان اتصور ما كانت قد تركته في تلك اللحظات الأخيرة
    Uzun süren sosyalleşme anlarından mümkün olduğunca kaçınırsak, çok memnun olurum tamam mı? Open Subtitles انا حقاً أتمنى لو يمكننا تمادي, متى ما أمكن, اللحظات الإجتماعية الطويلة, حسناً؟
    Aynı zamanda bu anlar verimli çalışmaları için dikkatlerinin çok iyi olması gereken zamanlar. TED وتلك هي اللحظات التي نريد أن يكون انتباهم في أعلى مستوياته ومن ثم يتحسن أدائهم.
    Fakat seni burada gerçekten istediğim anlar olmadı anlamına gelmiyor bu. Open Subtitles ولكن ذلك لا ينفي أنني حقاً أردتك هنا في بعض اللحظات.
    Küçük anılar, şuradan, buradan ama en çok hatırladığım şey, onu sevdiğimdi. Open Subtitles هناك بعض اللحظات الصغيرة و أشياء هنا و هناك . لكن أكثر ما أذكره منها أنني أحببتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus