Sanırım kurban son dakikada çekilmiş, bu yüzden de gücün büyük bir kısmı kaybolmuş sadece önemsiz bir etki bırakmış. | Open Subtitles | أعتقد بأنه تم سحب الضحية بعيداً في اللحظة الأخيرة لذا فإن معظم القوة كانت قد ضاعت تاركة التأثير الأكثر ضعفاً |
Sen istedin diye her şeyi son dakikada iptal edecek değilim. | Open Subtitles | لا أستطيع إلغاء كلّ شيء في اللحظة الأخيرة لأنّك أردتِ ذلك |
Ama son anda karar değiştirerek, gerçek katilin planlarını bozmuş oldu. | Open Subtitles | ولكن وفي اللحظة الأخيرة غيرت رأيها وبهذا تعرقلت مخططات القاتل الحقيقي |
ölerek başka birşeyleri daha başaracaktı. son anda fikrini değiştirdi. | Open Subtitles | شيئا غير الموت نفسه و في اللحظة الأخيرة غير رأيه |
Sana söylerdim ama yoktun. Bir son dakika kararı vermek zorundaydım. | Open Subtitles | كنت سأخبرك لكنك كنت بعيدا، كان عليّ اتخاذ القرار في اللحظة الأخيرة. |
Kim yaptıysa Son ana kadar bekledi ve makineli tüfekleri olan 4 adamı elleriyle öldürdü! | Open Subtitles | أيا يكن من قام بهذا انتظر حتى اللحظة الأخيرة وقتل أربعة رجال مسلحين بالرشاشات بيديه |
Yeterince zamanın var, ama son dakikaya kadar bekliyorsun. | Open Subtitles | لديك متسع من الوقت لكنك تنتظر حتى اللحظة الأخيرة |
Biz bu adamı yakalamak için hep çalışıyoruz ve son dakikada | Open Subtitles | نحن نُتعب أنفسنا في القبض على هذا الرجل، وفي اللحظة الأخيرة |
Açıkçası son dakikada oldu, seni görme şansını çöpe atamazdım. | Open Subtitles | وحقيقًة إنها اللحظة الأخيرة ولكن لا يمكنني إهدار فرصة رؤيتك |
İzin verin, son dakikada, bunun küçük bir demosunu daha yapalım, duymayanlarınız için. | TED | واسمحوا لي أن أقدم لكم في اللحظة الأخيرة عرضا سريع لهذا الشخص لأولئك الذين لم يتمكنوا من سماعه |
son dakikada programı değiştirip Sibelius'tan başka bir şey çalmamışlar. | Open Subtitles | قاموا بتغيير البرنامج في اللحظة الأخيرة "ولم يعزفوا سوى "سيبيليوس |
Ancak son dakikada General Tanz'ın şoförlüğü görevi verildi. | Open Subtitles | لا ، اٍنه قد كلف في اللحظة الأخيرة بمهمة أن يكون سائق الجنرال تانز |
Ve bu beni, internetle değil de fiziksel dünyayla çalışmaya ve interneti ancak en son anda bir sunum platformu olarak kullanmaya itti. | TED | و قد قادني ذلك إلى العمل مع العالم المادي، و ليس مع الانترنت، و فقط استخدام الانترنت في اللحظة الأخيرة كوسيلة للعرض فقط. |
Veremedim. son anda belli oldu. | Open Subtitles | لا يمكننى.أستطعت ترتيبها فقط فى اللحظة الأخيرة. |
Polislere güvenlik kartları son anda verilecek. | Open Subtitles | الشرطة ستصدر شارة خاصة في اللحظة الأخيرة |
Personelle ilgili ufak bir sorun var. son dakika adam değişikliği. | Open Subtitles | لينا مشكلة صغيرة بالعناصر تبديل اللحظة الأخيرة |
Miranda, kendi olarak, son dakika randevusu buldu. | Open Subtitles | ميراندا، يعود إلى كونها نفسها، العثور على تاريخ في اللحظة الأخيرة. |
Seni son dakika aradığım için üzgünüm ama hafta sonu biterken bir durum oldu. | Open Subtitles | أنا آسف لاتصالي بك في اللحظة الأخيرة لكن الموقف حدث في عطلة نهاية الأسبوع |
Ne olmasını bekliyordun ki, sen her zaman Son ana kadar beklersin zaten. | Open Subtitles | مالذي تتوقعه ؟ فأنت دائماً تنتظر حتى اللحظة الأخيرة |
Kyokushin Ruhunun anlamı, Son ana kadar elinden gelenin en iyisini yapmaktır. | Open Subtitles | روح الكايوكوشين تعني ان تقوم بأفضل ما لديك، حتى اللحظة الأخيرة |
son dakikaya kadar onu açma. Işığı yansıtır. | Open Subtitles | لا تظهريها أبداً حتى اللحظة الأخيرة لأنها تعكس الضوء |
Katzen'ın bizi zorda bırakmak için son anı beklediğini söylemiştin ya... | Open Subtitles | أتتذكر عندما قلتُ بأن (كيتزن)كانوا سينتظرونا حتّى اللحظة الأخيرة لكي يحاصروتنا؟ |
Ama durum şöyle. son saniyede vazgeçmen gerekecek. | Open Subtitles | ولكن إليك الإتفاق, أريد منك أن تقول هذا في اللحظة الأخيرة. |