Peter keşke tıraş etsen şunu. sakal çok çirkin bir şey. - Hey! | Open Subtitles | اتمنى منك ان تحلق هذا الشيء اللحى قبيحة للغاية |
Şehirden kaçmak ve sakal uzatmak senin için her şeyin çözüm yolu zaten. | Open Subtitles | الهرب من المدينة.. و إطاله اللحى هو جوابكَ لكل شيء |
Benzer şekilde sakal konusunda da takıntılarımız var. | Open Subtitles | و كذلك نفس سلوكنا بالنسبة لإطلاق اللحى |
Bütün şehirleri gözden geçirdim ve Portland'ta binlerce iyi, sıkıcı ve sakallı adamın olduğunu gördüm ve şey düşündüm, "Bunlardan birini..." | Open Subtitles | بحثت فى مدن كثيرة ووجدت فى بروتلاند الآلاف من الرجال اللطفاء والمملين وأصحاب اللحى |
Öyleyse neden uzun sakallı ve pek çok kez hacca gitmiş Müslümanlar arasında yalan ve kaçakçılık bu kadar yaygın? | Open Subtitles | لما يا بني يشيع بين المسلمين طوال اللحى و الذين حجوا لبيت الله ثلاث أو أربع مرات أن نراهم يكذبون و يهربون البضائع؟ |
sakallı keş arkadaşlarınla takıl. Umursamam. | Open Subtitles | اذهب واستمتع مع اصحابك الغريبي الاطوارذو اللحى ,لا اهتم |
Sakallar. | Open Subtitles | اللحى. |
Sakalları sevmem. Özellikle büyük, mavi gözlerle beraberse. | Open Subtitles | أنا لا أحبّ اللحى خصوصاً عندما ترتبط مع العيون الزرقاء الضخمة |
Oh, iki sakal bir kız. | Open Subtitles | اثنان من اصحاب اللحى, وفتاة واحدة |
Çünkü bankalar sakal sevmiyor. | Open Subtitles | لأن البنوك لا تحب اللحى |
Hayır, sakal bana yakışmaz, beni sert gösteriyor. | Open Subtitles | اللحى لا تناسبني. |
Şey, Muireen sakal hakkında senden farklı düşünüyor. | Open Subtitles | (ميرنين) نظرتها مختلفة بما يخص اللحى , بعكسكِ أنتِ |
sakal sevmediğim için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أني أكره اللحى. |
Biz sakal sevmiyoruz. | Open Subtitles | لا. نحب. اللحى. |
Japonya'nın çeşitli yerlerinde beyaz ırktan olan ve kırmızı sakallı kişilere saldırılarda bulunuldu. | Open Subtitles | داخل اليابان كانت هناك هجمات على الاجانب البيض ذوى اللحى الحمراء |
Yanında kim var? Şu sakallı olan Oxford Kontu Edward de Vere. | Open Subtitles | بحق اللحى , انه ادوارد دي فير ايرل اكسفورد |
O cesur, sakallı erkek ve kadınlar kriptozoologları ve bu unvanın gerektirdiği saygıyı da hak ediyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال والنساء ذو اللحى الشجعان هم علماء حيوان مُتنكرين وهم يستحقوا إحترام أوامرهم |
Paçavralar giymiş, sakallı ve türbanlı adamların bulunduğu kamplara gittik, gerçekten. | Open Subtitles | ذهبنا إلى أحد المعسكرات التي يتدرب فيها هؤلاء الرجال ذوو اللحى والعمامات وكانوا يرتدون أسمال بالية |
Bunu yapabilecek tek kişi, sakallı. | Open Subtitles | اذا هنالك احداً يستطيع فعل ذلك فهو ذلك الرجل ذو اللحى |
Evet, Hasidler, sakallı adamlar. | Open Subtitles | نعم يهودي حسيدي الرجال و اللحى |
# İnsanları kısadır, Sakalları uzun # | Open Subtitles | *الناس قصار، و اللحى طويلة* |
Sakalı vardı. Sanırım sakallılardan hoşlanıyordu. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّها تَحْبُّ اللحى. |