Sakal kesme, Amishler arasında bir cezalandırma yöntemi olarak biliniyor. | Open Subtitles | و قص اللحيه يعرف بأنه نوع من العقاب بين الآميش |
Ama sahte Sakal ve siyah gözlükler onu ele veriyor. | Open Subtitles | حسنا, اللحيه زائفه والنظارات الشمسيه تغطيه من بعيد |
Biliyorsun, teknenin tamire ihtiyacı var ve annenle takılmak zamanın büyük bir kısmını alıyor ve de Sakal bakımım var. | Open Subtitles | تعلم , القارب دائمًا يحتاج لإصلاح والتسكع مع أمك يأخذ الكثير من الوقت ولدي أمور تضبيط اللحيه |
"Sakalda uç nokta" sakallı erkek sayısı arttıkça sakalsız olanların daha popüler olması demek. | Open Subtitles | ذروة اللحيه هى المرحله التى يكون لدى الكثير من الراجل لحيه التى كنا لا نتمنى ان تكون لدى احد |
Böylece, sakallı olmamızda da bir gariplik yaratmaz. | Open Subtitles | ولكنك سيكون منظرك غريباً .. بهذه اللحيه |
Sakalları. | Open Subtitles | إنها اللحيه |
Koç süt ürünlerini sakalı büyüttüğünü söyledi. Peynir de süt ürünü değil mi? | Open Subtitles | المدرب قال أن الألبان تسرع نمو اللحيه و الجبن من الألبان، اليس كذلك؟ |
Sakalın harika görünüyor dostum. | Open Subtitles | اللحيه تبدو رائعه يا صديقي |
- Yani Sakal kesme olayını hiç duymadığınızı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذا لم تسمع قط بأمر قص اللحيه هذا, أليس كذلك؟ |
Sakal kesme cezası, bu belgelere göre, 1709'da kabul edildi. | Open Subtitles | إذا قص اللحيه كعقاب يعرف استنادا إلى هذه المستندات منذ سنة 1709 |
Sakal konusunda hala emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكد عن هذه اللحيه |
Kaba Sakal nerede? | Open Subtitles | اين ذو اللحيه الكبيره |
Sakal para da kazandıracak mı? | Open Subtitles | اللحيه تعطيني مال أيضآ؟ |
Çirkin keçi sakallı, tatlı olan. | Open Subtitles | الوسيم ذا اللحيه الهزيله |
sakallı bile olsa. | Open Subtitles | حتى مع اللحيه. |
Mesele Sakalları. | Open Subtitles | إنها اللحيه |
Sakalları. | Open Subtitles | إنها اللحيه |
Bu sakalı takmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره وضع هذه اللحيه |
Sakalın parlaklığıdır! | Open Subtitles | لمعان اللحيه |