Ve onu buraya getirmelerinin, ve Suçu senin üzerine atabileceklerini bilmelerinin sebebi, onları buraya benim göndermiş olmamdı! | Open Subtitles | والسبب وراء جلبهم لها إلى هنا معرفتهم أن بامكانهم القاء اللوم عليك. لأنى أرسلتهم إلى هنا. |
Suçu senin üstüne atsam olur mu? | Open Subtitles | هل يمكنني إلقاء اللوم عليك في الصحافة؟ |
Yine de bütün Suçu senin üstüne atamam. | Open Subtitles | رغم ذلك لن أضع كامل اللوم عليك |
Tüm suçu sana atabilsem ne kadar kolay olurdu. | Open Subtitles | هذا سيكون أسهل بكثير لو قمتُ بألقاء اللوم عليك |
Bir sürü ceset ve herkes suçu sana atmak ister. | Open Subtitles | كومة من الجثث والجميع يريد إلقاء اللوم عليك |
Cinayeti senin üstüne atacaklar. Olan bu işte. | Open Subtitles | سيتم إلقاء اللوم عليك لقتلها هذا ما سيحدث |
Bu hale geldiği için seni suçluyor. | Open Subtitles | فلذلك يضع اللوم عليك بسبب هذا الشعور |
Eğer eve gelmedim diye kızarsa Suçu senin üzerine atacağım. Beni buraya kilitlediğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | إذا كانت ( جوليا ) قلقة بشأن عدم رجوعي للبيت ؛ سألقى اللوم عليك. سأخبرها بأنكَ أغلقتَ علّي هنا. |
Ama bu ortaya çıktığında, suçu sana yüklediler. | Open Subtitles | لكن حين اكتشف الأمر ألقوا اللوم عليك |
Neden suçu sana attığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف لم وضعت اللوم عليك |
- Güzel. - seni suçluyor. - Yapma! | Open Subtitles | انه يضع اللوم عليك - بالله عليك - |
Bu durum için seni suçluyor, Will. Bacağı için seni sorumlu tutuyor. | Open Subtitles | (إنه يضع اللوم عليك يا(ويل ويلومك على خسارته لقدمه |