suçlanacak kimse olmayınca başarısızlıktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | انا اكره الفشل عندما لا يوجد احد لالقاء اللوم عليه |
Başka suçlanacak kimse olmadığı için kendini suçluyorsun. | Open Subtitles | أنت تلوم نفسك لأنه ليس هناك شخص آخر لإلقاء اللوم عليه |
Suçlayacak birini arıyorlar. | Open Subtitles | تعلم ذلك يبحثون عن شخصاً ليلقوا اللوم عليه |
Sürekli Suçlayacak birini arıyorum fakat tek görebildiğim Dave'in şapşal gülüşü. | Open Subtitles | أظل أبحث عن شخص لإلقاء اللوم عليه ، ولكن كل ما أراه هو ابتسامة ديف الكبيرة |
Şansıma kum torbası düşünce herkes onu suçladı ve ben de açığı bulmuş oldum. | Open Subtitles | لحسن الحظ، أكياس الرمل سقطت والجميع وضع اللوم عليه وعندها شهدت إفتتاحي |
Bu yüzden alkol aldığı için onu suçladı. Ve Sam'in öfkesinin merkezinde bu yüzden o vardı. | Open Subtitles | لهذا السبب ألقت (أنيتا) اللوم عليه لإدمانها الشرب، ولِمَا كان موطن التركيز على مشاكل غضب (سام). |
Ama suçlanacak başka biri yok. | Open Subtitles | لكن , لا يوجد أحد آخر لإلقاء اللوم عليه |
Yani Sam'in demek istediği kötü adam vize alırsa, suçlanacak biri olarak beni kullanmanız. | Open Subtitles | ما يقصده (سام) حقاً إنّكم سوف تحتاجون لشخص لتلقون اللوم عليه إذا الرجل السيء تمكن من .التحايل، لذا أستخدموني |
Bilmiyorum, ama... her zaman Suçlayacak başka biri varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا أدري، لكن يبدو أنهُ على الدوام لديكَ مَن تُلقي اللوم عليه. |
Suçlayacak başkası olduğu sürece sıkıntı yok, yapalım hadi. | Open Subtitles | حسناً, ما دام لديكَ أحد كي تلقي اللوم عليه فلنقم بهذا إذاً |