| Potasyum klorid, buzlanmayı önleyicinin içindeki bir bileşen mor renkte yanar. | Open Subtitles | كلوريد البوتاسيوم، عنصر في مُزيل الجليد، يُعطي اللون الأرجواني عند الإحتراق. |
| Açık uçuk bir mor tonu gözü yormaz. Göz kliniğine uygun olur. | Open Subtitles | اللون الأرجواني مريح للعيون في عيادة العيون |
| Poopy mor giyerse gerçek bir erkek olamayacağından mı korkuyor. | Open Subtitles | بوبي" يخشي بأنه لن يكون رجلاً إذا ارتدي اللون الأرجواني |
| "Tanrı renklerden Moru yarattığında sadece şov yapıyordu." Alice Walter, The Color Purple'da böyle yazdı. | TED | "عندما خلق الله اللون الأرجواني كان الله يتباهى فقط" كتب أليس والكر هذا في "اللون الأرجواني" و |
| Moru severim. | Open Subtitles | أحب اللون الأرجواني |
| Bir de bu var, lavanta rengini sever misiniz? | Open Subtitles | لا أعرف ما هو شعورك حيال اللون الأرجواني |
| - Bu doğru.. mor, turuncu ve kızılımsı mor. | Open Subtitles | إنها قرمزية وبرتقالية مع ظلال من اللون الأرجواني |
| Gördün mü boynuzun kırmızdan mor renge dönmüş. | Open Subtitles | ترى, لحمي الخاص القرن تحولت من اللون الأحمر إلى اللون الأرجواني |
| Ek olarak gözlük rengi mor, değil mi? | Open Subtitles | وأيضا اللون الأرجواني في الزجاج، أليس كذلك؟ |
| Burasına mor iyi gider. | Open Subtitles | وهنا اللون الأرجواني سيكون لطيفاً |
| Kafası ve kollarındaki renk pembemsi mor. | Open Subtitles | رئيس والأسلحة وردي اللون الأرجواني. |
| Seninle mor Yıllar'ı* sarhoş olarak izlemek hayatımdaki en komik gecelerden biriydi. | Open Subtitles | مشاهدة "اللون الأرجواني" معك بينما أنا ثملة كانت إحدى الليالي الأكثر تسلية حظيت بها في حياتي |
| Geri kalanların ise ipekten yapılmış mor bir elbise giymesini istiyorum. | Open Subtitles | وبقية الرفاق اللون الأرجواني المزركش. |
| Lydia mor seviyor. Gidip anneme göstereyim. | Open Subtitles | ليديا تحب اللون الأرجواني سأريه ل ماما |
| Ben de üzerimdeki mor elbisenin benim olduğunu belirttim. | Open Subtitles | لذا دعوت bagsy على اللون الأرجواني الأرجواني حتى من الألغام. |
| Moru severim. | Open Subtitles | -أحبّ اللون الأرجواني . |
| Rose lavanta isterdiğine karar verdi. | Open Subtitles | روز قرّرت بأنّها تريد اللون الأرجواني |
| Tamamen açtığında ise lavanta kokusu resmen nefesini kesecek. | Open Subtitles | وعندما تتفتّح لآخرها فإن اللون الأرجواني... سيحبس أنفاسك |