"اللّحظة" - Traduction Arabe en Turc

• anı
• andan
• an kendini
• şu an

Kamyonun kalkacağı anı biliyordum.
أدركت ذلك في اللّحظة التي غادرت فيها الشّاحنة

Sadece, ne zamandır bu anı bekliyorum ve bu inanılmaz geliyor,anlıyormusun.
الأمر ومافيه .. أنّي إنتظرتُ هاته اللّحظة منذ زمن, وهي جدّ رائعة, أتعلم.

Çünkü sana söylüyorum: Bu anı uzun süredir bekliyordum.
لأنّني أؤكد لكِ أنّني كنتُ بإنتظار هذهِ اللّحظة مُنذ وقت طويل.

- Şu andan itibaren şu saniyeden başlayarak hayatına çekidüzen veriyorsun.
الآن، ومن هذه اللّحظة ستتخذ حياتكَ منحى محوريّ جديد.

# Bu kısacık an kendini düşünmen için seni ikna ediyor. # # Yaşamaya devam et.
"هذه اللّحظة العابرة تجبرك على إيثار النّفس"

Bence şu an konuyu açmaya hiç gerek yok
لا أعتقدُ حقّاً بإنّ هذا هو الطريق المُناسب لكي تَسلُكيه في هذه اللّحظة

O anı yaşadığımızdan beri benden kaçıyor gibisin.
إذ يبدو وكأنّك تتحاشينني كما تعلمين، منذ اعترتنا تلك اللّحظة.

Bu anı bir karikatürle ölümsüzleştirmek nasıl olur?
أنخلّد هذه اللّحظة برسمٍ كاريكتوريّ؟

Fotoğrafın, bir anı yakalaması olayına bayılıyordum.
أحببتُ كيف أنّ الصورة تُخلد اللّحظة... قبل أن تضيع.

Bu anı uzun zamandır bekliyordum. Başlayabilir miyiz?
لقد انتظرت طويلاً لتلك اللّحظة

Bu anı ne zamandır bekliyordum bir bilsen.
لقد انتظرت هذه اللّحظة طويلًا.

Sanki gezegendeki iki kişiymişiz gibi herkese ayak uydururuz, anı yaşarız.
إنّنا نتجاهلُ الجميع فقط ... ونعيشُ اللّحظة وكأننا الإثنين الوحيدين فقط ... الموجودين على الكوكب

Yalnızca düşündüm ki bu konuda daha sonra gelecek olaylar için bu anı değerlendirebilirdiniz.
خلتُ فحسب أنّك سُترحّبي بهذه اللّحظة بأن تكون آتية لمن هؤلاء...

Hayatın güzelliği, burada ve şu anı yaşamaktır.
روعة الحياة هي اللّحظة

Ben sadece doğru anı bekliyorum.
-إنّه مسؤول أيضاً . -وأنا أنتظر في اللّحظة المناسبة .

Lütfen tekrar yaşatma bana o anı.
-أجل . رجاءً لا تدعيني استرجع اللّحظة.

- anı yaşa. - Aynen öyle.
ونعيشُ اللّحظة بِالضّبط

Seni ilk gördügüm andan beri biliyordum.
علمتُ ذلك, منذ اللّحظة الأولى التي رأيتكِ فيها.

Göz bandımı çıkarıp seni arkamda gördüğüm ilk andan itibaren anahtar söze bir daha ihtiyacım olmayacağını biliyordum.
من اللّحظة الّتي نزعتُ فيها عصب العينين، استدرتُ، ورأيتُك لأوّل مرّة ورائي، أدركتُ أنّي لن أحتاج إلى كلمة آمنة.

Onları bana geri ver, yoksa ben senden alırım ve yemin ederim bu andan pişmanlık duyarsın.
أعدهم وإلّا استرددتهم، وقمسًا لتندمنّ على هذه اللّحظة.

# Bu kısacık an kendini düşünmen için seni ikna ediyor. #
"هذه اللّحظة العابرة تجبرك على إيثار النّفس"

Bu yüzden lütfen bunları söylerken beni dinle şu an, tam şu an seni sevdiğim kadar hiç kimseyi sevmedim.
لذا أرجوك إصغي إلي عندما أقول أنا لم أعشق من قبل كما أعشقك ألآن في هذه اللّحظة