"اللّعب" - Traduction Arabe en Turc

• oynamak
• oynamayı
• Oyun

Kimse buraya gelip, ısrarla talep ettiğiniz devasa kediyle oynamak istemiyor mu yani?
هل يودّ أحدكم الصّعود إلى هنا و اللّعب مع هذا القطّ الضخم المزعج؟

Kulağa çok hoş geliyor, değil mi? Şimdi oynamak için hazırsınız.
ألا يبدو الأمر جيدا جدا؟ الآن أنت ترغب في اللّعب.

Seninle oynamak isterdim. Ne yazık ki istesem de yapamam.
أود اللّعب معك، لكن لسوء الحظ لا يمكنني ذلك، لكني أود ذلك بالفعل

Çocuklar Oyun oynamayı sever, bilirim.
، الحيوانات المزغبة... وبعض الألعاب لأنّي أعرف أنّ الأطفال يحبّون اللّعب.

Bırak oynamayı sudokuyu heceleyemezsin bile.
لا يسعك ان تتهجّأ كلمة "سودوكو"، أقل بكثير من اللّعب.

Biz tasarımcılar da aynı şekilde Oyun moduna girip çıkabilmeliyiz.
كمصممين، يجب أن نكون قادرين على الإنتقال من وإلى مراحل اللّعب أيضا.

Belki de dünyanın en iyi yalan uzmanıyla biraz oynamak istemişimdir.
ربما وددتُ اللّعب مع، أفضل خبير كذب بالعالم.

Gerçek hayatta oynamakla rüyadayken oynamak birbirinden çok farklı.
اللّعب في الواقع مختلف تمامًا على اللّعب في الأحلام.

- Banane, ben oynamak istemiyorum
دانيال" , في الواقع" ! لا أرغب في اللّعب

Kumar oynamak istiyorsan borcunu öde.
ادفع، إن أردت اللّعب إحذر ما تقوله

Onunla hiçbir zaman oynamak istemediği anlamına gelmez.
ذلك لا يعني أنه لم يعد يريد اللّعب معها

- Onu bileğine tak. - oynamak istiyorum. Bir kişi eksiğiz!
ضع هذا حول كاحلك لكنني اريد اللّعب, ينقصنا لاعب!

Bizimle oynamak ister misin?
أتريدين اللّعب معنا؟ لا تفعلي هذا.

Gördüğünüz gibi Cate bana oynamak istemediğini söylüyor çünkü evliliğe inanmıyor.
الآن (كيت) تخبرني أنّها لا تودّ اللّعب لأنّها لا تؤمن بالزّواج

Siz de bizimle oynamak ister misiniz?
أتودون يا رفاق اللّعب معنا؟

Peki, o zaman, demek böyle oynamak istiyorsun.
حسنا ، تريد اللّعب هكذا؟

Bebeklerle oynamayı sevdiğini bilmezdim.
لم أعلم أنّك تحبّ اللّعب بالدُمى.

Jake'in final masasında oynamayı ve bunun getirilerini anlamak için 3 ayı vardı.
أمضى (جاك) ثلاثة أشهر ، يتخيل كيف سيكون اللّعب على الطاولة النهائية

Oyuncularımızın Oyun sırasında sohbet ettiğini fark ettik.
لاحظنا أن مستخدمينا يدردشون أثناء اللّعب

Tamam oğlum, Oyun zamanı bitti. Bırak da gideyim!
حسناً وقت اللّعب انتهى دعني أنهض