Tutuklunun iki müebbet hapis cezası var. Kaybedecek hiçbir şeyi yok. | Open Subtitles | هذا السّجين حكم علية بالسجن المؤبد مرتين هو لا يصبح طليق |
Bu arada, ölüm hücresinde olan müebbet hapis cezası alanlar için planınız nedir? | Open Subtitles | بالمناسبة، ما هي خططك على عقوبة السجن المؤبد و السجناء المحكوم عليهم بالإعدام؟ |
Birleşik Devletler, 13 yasındaki çocukları müebbet hapse mahkum eden dünyadaki tek ülke. | TED | والولايات المتحدة هي الدولة الوحيدة في العالم التي تحكم على طفلٍ بعمر ١٣ سنة بالحكم المؤبد. |
ömür boyu hapse mahkûm olduğum için intikamımı kendi ellerimle alamayacağım. | Open Subtitles | لكن حكم عليّ بالسجن المؤبد. و لم أعد قادرة على أخذ ثأري بيديّ. |
Tecavüz ve kasıtlı olmayan cinayetten Onbaşı Clark suçlu bulundu ve ömür boyu ağır hapse mahkûm edildi. | Open Subtitles | بتهمة الاغتصاب و القتل مع سبق الاصرار العريف كلارك تبين انه مذنبا وحكم عليه بالسجن المؤبد مع الاشغال الشاقة |
Çin mafyası için ömür boyu hapse mahkumdu. | Open Subtitles | محكوم عليه بالسجن المؤبد للقتل لحساب المافيا الصينية |
Nasıl oluyor da ömür boyu kürek cezasına çarptırılmış biri zengin olup kendi evini satın alabiliyor? | Open Subtitles | إذن كيف يمكن لشخص حُكم عليه بالتجديف المؤبد ... . في السفن |
Bildiğiniz üzere, teşhisimle birlikte verilebilecek en ağır ceza olan yirmi beş yıl hapis cezası aldım. | Open Subtitles | كما تعلمين لقد تلقيت العقوبة القصوى.. ؟ خمس وعشرون سنة إلى المؤبد ومن التشخيص لمرضي أعتقد بأني سأموت هنــا |
Akıl hastalarının kapatıldığı hapishaneden kaçmış. Cezası müebbet. | Open Subtitles | . لقد هرب من السجن لهوسه الإجرامى . إنه محكوم عليه بالسجن المؤبد |
Maine Eyaleti'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi arka arkaya olmak üzere 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırıyorum. | Open Subtitles | بالسلطة المخولة لى من الولاية و بموجب سيادة القانون أحكم عليك بالسجن المؤبد مرتين |
Hüküm; müebbet, şartlı tahliye 60. yılda. | Open Subtitles | حُكم بالسجن المؤبد ومؤهل لأطلاق السراح المشروط خلال 60 عاماً |
Cezanız müebbet hapis, yoksa burada olmazdınız. | Open Subtitles | حكم عليكم بالسجن المؤبد والا لم تكونوا هنا |
müebbet veya hepsi için bir iğne olabilir. | Open Subtitles | عقوبتها أم السجن المؤبد او الحقن القاتلة لجميعهم |
Aynı mahkemede Interhamwe lideri George Rutaganda ömür boyu hapse mahkûm edildi. | Open Subtitles | في نفس المحكمة, زعيم الإنترهاموي جورج روتوقاندا حُكِمَ عليه بالسّجن المؤبد |
Silah tüccarlarına ömür boyu hapis cezası verirler. | Open Subtitles | الحكم المؤبد لتجارة الأسلحة و فتاة جميلة مثلك |
İki defa ömür boyu hapis cezasını çekmen için birkaç senen daha yok muydu? | Open Subtitles | ألم تكن لديك بضع سنوات لتقضيها بالسجن من عقوبة الحكم المؤبد المزدوج ؟ |
Sizin için ömür boyu hapis de yatsam hiç umurumda değil. | Open Subtitles | هذا لا شيء مقارنة بالسجن المؤبد الذي تعيشه |
Sizin için ömür boyu hapis de yatsam hiç umurumda değil. | Open Subtitles | هذا لا شيء مقارنة بالسجن المؤبد الذي تعيشه |
Nasıl oluyor da ömür boyu kürek cezasına çarptırılmış biri zengin olup kendi evini satın alabiliyor? | Open Subtitles | إذن كيف يمكن لشخص حُكم عليه بالتجديف المؤبد ... . في السفن |
Bildiğiniz üzere, teşhisimle birlikte verilebilecek en ağır ceza olan yirmi beş yıl hapis cezası aldım. | Open Subtitles | كما تعلمين لقد تلقيت العقوبة القصوى.. ؟ خمس وعشرون سنة إلى المؤبد ومن التشخيص لمرضي أعتقد بأني سأموت هنــا |
On beş yıldan müebbete kadar gider, ama ölüm cezası olasılığı yok. | Open Subtitles | حكمها من 15 حتى المؤبد, لكن بدون فرصة للحكم بالإعدام |