"المؤسف أنه" - Traduction Arabe en Turc

• yazık ki
• çok kötü
• çok yazık
• üzücü
• Maalesef

Kitabı okumazsan, ne yazık ki kimse bu hareketi bu sene göremeyecek.
من المؤسف أنه لن يراها أحد هذا العام إن لم تقرأ الكتاب

Ne yazık ki, vefat etti ve bugün benim ve çocuklarımın gördüğü başarıyı göremiyor.
ومن المؤسف أنه توفي ولا يمكنه رؤية النجاح مثلما نراه أنا وأولادي اليوم.

Haklarında bilgi öğrenmek için hastalarımla konuşurum ne yazık ki, hiç birinin cevap vereceğini sanmıyorum.
مع إنه شيء معروف إني أتحدث مع مرضاي لكن من المؤسف أنه لا أحد منهم يجيب عليّ

Arkadaşımız için çok kötü Onu yemeye başladıklarında hala canlıymış.
المؤسف أنه كان قد دفن حياً عندما بدأت فى أكله

Çocuğunun nafakasını ödemek için yeterince cesur olmaması çok kötü.
من المؤسف أنه لم يكن شجاع كفاية ليتكفل بنفقة طفولته

Daha fazla kalamamamız çok yazık.
من المؤسف أنه لا يمكننا البقاء لوقت أطول.

Bunu ikinize de yapmam çok yazık. Hizmet etmenizden memnundum.
من المؤسف أنه يجب أن أنتهي من كلاكما كنت أفضل الاستمتاع بعملكما لحسابي

Hiçbirinizin okul mücadelesinde bulunmaması çok üzücü.
من المؤسف أنه لا أحد يرغب بالاشتراك في تحدي المدارس ليتم تصويره

Maalesef aynı safta olduğumuz birisi. Bayan Ketty Selmer Sjöberg.
ومن المؤسف أنه واحد منا السيدة كيتي سلمر

Ne yazık ki giden hiç kimse geri gelemedi.
من المؤسف أنه لم يتمكن أبداً أحد ممن دخل إليه من الخروج.

Ne yazık ki gitmeliyim. Bu akşam bir partim var, ama giyecek bir şey yok.
من المؤسف أنه علي الرحيل فهناك حفلة هذه الليلة و أريد شراء ثوبٍ لألبسه

Ama ne yazık ki onları giyemedi.
ومن المؤسف أنه لم يتسنَّى لها أن ترتديها

Ne yazık ki dediğini yapınca SEC tam götünde belirecek.
،من المؤسف أنه عندما تفعل لجنة الأمن والتبادل سوف يكونون فوق مؤخرتك

Ne yazık ki öldükten bir saat sonra aramış.
من المؤسف أنه قام بالاتصال متأخرا بنصف ساعه بعد سقوط صديقه

Ne yazık ki siyahlardan ve Meksikalılardan neden bu kadar nefret ettiğini konuşma fırsatımız olmadı.
أتعلم،من المؤسف أنه لم تسنح لنا الفرصة للتحدث عن سبب كرهك للسود و المكسيكيين لهذه الدرجة

- Ne yazık ki saat başına ücret almıyorsun.
من المؤسف أنه لا يُدفع لك بالساعة

Şuan göstermiyor olması çok kötü, seni götürmek isterdim.
من المؤسف أنه لا يُعرَض حالياً، لكنت أخذتكِ لمشاهدته

Traktör çekmek. Etrafta bir traktör olmaması çok kötü.
سحب آلة الجرّار من المؤسف أنه لا يوجد جرار هنا

Birbirimizin hayatına daha erken girmememiz çok kötü.
أتعلمين أنه من المؤسف أنه لم يجد أحدانا طريقه الى حياة الآخر حتى الآن

Benimle sadece sana ulaşmak için çıkmış olması çok yazık.
من المؤسف أنه كان يواعدني فحسب حتى يصل إليكِ

Bundan sonra özel derslere zaman ayıramayacak olman çok yazık.
من المؤسف أنه لن يكون لديك متسع من الوقت للتدريس بعد الآن.

Sömürge Virginia'sında yaşıyor olması çok yazık, Prue.
من المؤسف أنه يعيش في مقاطعة "فيرجينيا" برو

Bütün enerjini harcıyorsun. Bir hiç için olması üzücü. Ne diyorsun sen?
لقد تكلفتِ حقًا على هذا، من المؤسف أنه لأجل لا شيء.

Maalesef bunu görebilmek için biraz hayalperest olmalısın.
من المؤسف أنه يتحتم عليك أن تكون ذا بصيرة لتعرف ذلك