"الماء و" - Traduction Arabe en Turc

• su ve
• ve su
• suyu ve
• ve suyun
• suya
• su ile
• ve suyunu
• suda
• sudan

Ceplerimi şişe su ve mısır ekmeği ile doldurduğumu bilmiyorlar bile!
لا يعرفون حتّى أن جيوبي ملأى بقناني الماء و خبز الذرة

Biz su ve yiyeceğe ihtiyacı var. Diğer arabalar izle.
نحتاج الى الماء و الغذاء سوف ابحث في العجلات الاخرى

Şimdiye kadar su ve yakıt hakkında konuştuk. Fakat bu esnada Salicornia ile ilgili çok önemli bir şeyi açığa çıkardık. O bir gıda maddesi.
حتى الآن تحدثنا عن الماء و الوقود، و على طول الطريق اكتشفنا شيئا مثيرا للإهتمام يتعلق بالأشنان: أنها مُنتَجْ غذائي

İnsanın hava ve su gibi tuza da ihtiyacı var.
الانسان يحتاج الملح كما يحتاج الى الماء و الهواء

Savaş başladığında ilk önce tüm suyu ve elektriği kesecekler.
عندما تندلع الحرب، أوّل شيء سيفعلونه هو قطع الماء و الكهرباء

Evet, sıcaklık ve suyun buharlaşmasıyla kristaller kemiğe yapışır.
و الحرارة بخرت الماء و التي سببت البلورات أن تلتصق بالعظام

Hemen gitmemiz için su ve ekmek getireceğim.
سوف أحضر الماء و الطعام حيث أننا سنغادر فى الحال

su ve rüzgar bin yıldır ormanı besliyor.
الماء و الرياح حافضت على بقاء الغابة لمئة عام

Belediye binasının planı. su ve Elektrik Dairesi'nde bulduk.
خرائط لمجلس المدينة ، شبكات الماء و الكهرباء

Çözücü madde kullanmayın.Yalnızca su ve sabun ve.... bie sonraki alışverişiniz için küçük birşey
لا مذيبات؟ فقط بعض الماء و الصابون شىء لعملية شراءك القادمة

Daha güçlü ve daha etkili buhar makineleri yapma talebi su ve buharın yüksek sıcaklık ve basınç altındaki davranışını anlama ve öngörme ihtiyacı yarAttı.
الحاجة لصنع محركات بخارية أشد قوة و كفاءة بدورها خلقت حاجة ماسة لأن نفهم و نتنبأ بسلوك الماء و البخار

Evler, yatakhaneler, su ve enerji kaynaklarından oluşuyor.
إنّه مكوّن من منزل و مبيت مع الماء و الكهرباء

O da susamış olmalıydı ve su bulmak için dışarı çıkmak isteyeceğini umuyordum ve beni bulmak isteyeceğini.
وكان سيريد النزول للحصول على الماء و كان سيريد العثور علي

Toprak ve su örnekleri almak için bir ekip göndermeliyiz.
يجب أن نحضر عينات من الماء و التربة لتحليلها

Eskilerin kısa zamanda keşfettiği üzere ateş ve su yan yana durmaz.
كما اكتشف القدماء سريعا ان الماء و النار لا يجتمعان

Kuyruklu yıldız erir ve büyük miktarlardaki suyu ve amino asitleri boşaltır ilkel gezegenimizin üzerine.
إنها تذوب مشكلتا" مخزونات بكميات ضخمة من الماء و الأحماض الأمينية على كوكبنا البدائي

Elektrik ve suyun ulaşamadığı bir yere zavallı anayasa nasıl ulaşabilir ki?
كيف يكون بمقدور الدستور الوصول إلى حيث لا يستطيع الماء و الكهرباء الوصول؟

suya götürülür ve bırakılır. Bağlı haldedir ve bu yüzden yüzemez.
ثم ينزلونه إلى الماء و يقومون بتقييده بطريقه تسمح له بالعوم

Biz aslında sudan oluştuysak, su ile çevriliysek, neden çok fazla su içmeye ihtiyacımız var?
إذا كنا أساساً مخلوقين من الماء و محاطين بالماء ، لما لا يزال علينا شرب الكثير من الماء ؟

Em City'nin elektriğini ve suyunu keselim, sonra gece içeriye göz yaşartıcı bomba atalım.
برأيي، نقطع الماء و الكهرباء، والليلة, وبينا هم قابعون في الظلام، نُطلق الغاز المسيل للدموع.

Ya ambalajlar toksik olmasa ve suda çözülebilse ve biz onu içebilsek ve hiç çöp olmasa?
ماذا لو كان التغليف غير سام يمكنها أن تذوب في الماء و يصبح بإمكاننا شربه؟ لن يصبح أبدا مخلفات.

Buz sesi sudan üç kat, havadan 15 kat daha hızlı iletir, yani belki de onları buz aracılığıyla duyabiliriz.
الجليد ينقل الصوت بثلاثة أضعاف سرعة الماء و 15 ضعفا من سرعة الهواء، لذا من الممكن سماعهم من خلال الجليد.