fazladan para bankacılık işini sanatçılıktan daha iyi yaptı mı? | TED | هل المال الإضافي الآن يجعل الوظيفة في العمل المصرفي أفضل من وظيفة الرسام؟ |
Biraz fazladan para kazandı, burayı satın aldı ve sonra battı. | Open Subtitles | حقق بعض المال الإضافي وإشترى عملاً للتغطية ثم إنفجر الأمر |
Bazı kızlar bunu fazladan para kazanmak için yapar. | Open Subtitles | بعض الفتيات يفعل ذلك لجني بعض المال الإضافي. |
ekstra para kazanmak için sokaklarda ilaç satan ilk doktor siz olmayacaksınız. | Open Subtitles | لن تكون أول طبيب يجني بعض المال الإضافي بتوزيع أقراص على الشوارع |
ekstra para lazım olursa sana güvenlik işi ayarlayabilir. | Open Subtitles | إذا إحتجت لبعض المال الإضافي يمكنه أن يُحضر لك كلمة السرّ |
Fazla parayı limuzin kiralamak için kullandım. | Open Subtitles | استخدمت المال الإضافي لتأجير سيارة ليموزين. |
Sonuç olarak ekstra paraya ihtiyacı olduğunda mezar soyguncumuz, hoş, sessiz bir kilisenin yanında bulunan, bu hoş, sessiz mezarlığa gelir. | Open Subtitles | لذا لص القبور هذا أتى إلى مقبرة هادئة وجميلة قرب كنيسة هادئة وجميلة حيث كان في حاجة لبعض المال الإضافي |
fazladan para iyiydi ama ufak dozlarda bile bir faciaydı. | Open Subtitles | المال الإضافي كان جيداً لكن حتى بإستخدام جرعة بسيطة لم يكن الأمر كعطلة |
- Bazen ona soru sormayayım diye fazladan para verirdi. | Open Subtitles | في بعض الأحيان ينسل لي بعض المال الإضافي كي لا أطرح الاسئلة |
Limuzin kiralamak fazladan para verdim. | Open Subtitles | استخدمت المال الإضافي لتأجير سيارة ليموزين. |
Hepsine bir mesaj olur ve cebinize fazladan para koyar. | Open Subtitles | سيوجه رسالة لهم جميعًا وبضع بعض المال الإضافي |
Elime biraz fazladan para geçti, bu yüzden hediyeler tekrar gündemde. | Open Subtitles | حسناً , لقد حضرت بعض المال الإضافي لذا الهدايا عادت إلى القائمة |
fazladan para kazanmak istiyorum. Sizin için yapabileceğim birkaç ev işi var mı diye merak ettim. | Open Subtitles | أبحث عن سبيل لكسب بعض المال الإضافي وكنت أتساءل إن كان لديكم أي مهام لأتولاها |
fazladan para sahibi olmakla bir insanı kurtarmak arasında seçim yapmak zorunda kaldığımızda genellikle o parayı harcayarak o hayatı kurtarmayı görev addederiz. | TED | عندما يكون علينا أن نختار، بين المال الإضافي أو إنقاذ حياة شخص ما، نشعر غالبًا بأنه من واجبنا إنفاق المال و إنقاذ حياة شخص ما. |
fazladan para işine yarayabilir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك ستستفيد من المال الإضافي |
Yanında fazladan para getirmeyi unutma. | Open Subtitles | تأكّد من إحضار بعض المال الإضافي |
Hey, o programa ekstra para için gittiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنني أطلع على العرض للحصول على المال الإضافي |
Lex'in bize verdiği ekstra para, Baya yardımcı oldu. | Open Subtitles | كان المال الإضافي الذي أعطاه ليكس لنا مفيداً |
"Çiftçilere yardım ederek ekstra para kazanabiliyorduk. Sigaramız vardı..." | Open Subtitles | نحن كنّا قادرون على كسب المال الإضافي بمساعدة المزارعين ، حصلنا على السجائر |
ekstra para, ödeşme, sen ne dersen de. | Open Subtitles | جنى بعض المال الإضافي, والعوائد.. هذه الاشياء |
Bak, eğer gerçekten ekstra paraya ihtiyacın varsa, eminim yapman için bazı ev işleri bulabiliriz. | Open Subtitles | أنظر، إذا أردت حقاً الحصول علي بعضَ المال الإضافي... يُمْكِنُ أَنْ نَجِدَ لك بَعْض الأعمال المنزلية لتَفعلُها. |