Bunun FBI ile yaptığınız en büyük anlaşma olduğu, doğru mu ? | Open Subtitles | هل صحيح أن هذا هو أكبر إتفاق تعقده مع المباحث الفيدراليه ؟ |
Güven bana, FBI bu davayı olabildiğince çabuk kapatmak istiyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدراليه إنهم فقط يريدون غلق هذه القضيه ثق بي |
Ben Clarice Starling. FBI'dan geliyorum. | Open Subtitles | أنا كلاريس ستارلينج , أنا من المباحث الفيدراليه |
Newark PD beni size yönlendirdi. Bu işin içinde FBI olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım. - Bilmem gereken bir şey mi var? | Open Subtitles | تفجأت بتدخل المباحث الفيدراليه أهناك شىء يجب أن أعرفه؟ |
- Birisi bana FBI'da bir dostum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إتصل بى شخص وأخبرنى أن لدى صديق فى المباحث الفيدراليه |
Minneapolis Emniyet Müdürlüğü'nden bir telefon geldi. FBI'ın da incelemesini istedikleri bir olay varmış. Ne zaman garip bir şeyler olsa, hep böyle yaparlar. | Open Subtitles | إضطررت لإبلاغ المباحث الفيدراليه على الرغم من أنى رجل كتوم |
Detektifliği merak sarmış, ...ve danışmanının, FBI'ın işin içinde olduğunu öğrenmesi konusunda gergindi. | Open Subtitles | إنها محققه جديده وتخشى أن يعلم رئيسها بتدخل المباحث الفيدراليه |
Sana beş yıldızlı FBI nezaketi gösteriliyor. | Open Subtitles | ستنقل الي اسكان 5 نجوم باستضافه المباحث الفيدراليه |
FBI tüzüğü değil, değil mi? | Open Subtitles | ليست تعليمات المباحث الفيدراليه بالضبط , اليس كذلك ؟ |
FBI'dan eski bir dostumla görüşeceğim, seni sonra ararım. | Open Subtitles | ساقابل صديق قديم فى المباحث الفيدراليه واساله . ثم ساعود اليك |
FBI değilsiniz, tamam mı? Sizi kimin tuttuğunu biliyorum. | Open Subtitles | انت لست من المباحث الفيدراليه انا اعلم من أستأجرك لتفعل ذلك |
Başkentten gelen bir FBI kurulu var. | Open Subtitles | هناك لجنه من المباحث الفيدراليه طارت من واشنطن |
Ona konunun, FBI'ın aradığı bir kaçakla ilgili olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبره أنه بخصوص متهم تبحث عنه المباحث الفيدراليه |
Bana etme. Devlin, FBI'ın araştırmasını baştan beri olması gerektiği yere yönlendirdiğini söyledi. | Open Subtitles | لا تشكرينى,ديفلين قال أن المباحث الفيدراليه لم تعد تهتم بالموضوع |
Aslında, edemem. FBI onunla ilgili bilgileri ve Rambaldi kehanetiyle olan bağlantısını, Omega 17 yetkisiyle saklıyor. | Open Subtitles | لا أستطيع كل المعلومات عنها صنفتها المباحث الفيدراليه أوميجا 17 |
Yanılıyorsun. Şu anki politik durumda FBI çok tedbirli davranıyor. | Open Subtitles | بالعكس,وجود المباحث الفيدراليه يدل على أنها مهتمه بالموضوع |
Üst rütbeli bir FBI ajanı değilsen Rotunda'ya giremezsin. | Open Subtitles | أنت غير مسموح لك بالجلوس فى الروتيندا اذ لم تكن رتبه فى المباحث الفيدراليه |
FBI'yla geçmişim dosyamda var. Sana kopyasını veririm. | Open Subtitles | تاريخى فى المباحث الفيدراليه فى ملفى سأعطيك نسخه |
FBI bu kehaneti bu kadar ciddiye alıyorsa her satırın eşit önemi olması gerekir. | Open Subtitles | لو أخذت المباحث الفيدراليه الموضع بجديه كل مقطع سيكون له أهميه |
Devlin'le bunu konuştum. FBI başkanını üç kere aradı. Üçünde de konuşamadı. | Open Subtitles | أجرى ديفلين ثلاث اتصالات الى مكتب المباحث الفيدراليه ولم يحصل على أى شئ |
Bu arada, ilginç bir hareketle, FBl geçen gün kaçmayı başaran suikastçının kimliğini gizli tutuyor. | Open Subtitles | و في اثناء ذلك تقوم المباحث الفيدراليه باخفاء شخصيه المشتبه به الذي فر ليله البارحه بعمليه هروب جرئيه |