Ama eğer bu saygıdeğer Reisi mutlu edecekse sapkın itiraflarına devam edebilir. | Open Subtitles | و لكن إذا كان ذلك يرضي دوق البُنْدُقية المبجل بإمكانها إستكمال هرطقتها |
Malum trajedinin ardından, kent hâlâ ağlıyor. saygıdeğer yaşlı adamın yası tutuluyor. | Open Subtitles | بعد مرور يوم على المأساة لاتزال البلدة تندب فقدان رجلها العجوز المبجل |
Şu andan itibaren saygıdeğer küçük bir çiftçi olacağım. - Sen mi? | Open Subtitles | ،من الآن وصاعداً سأغدو مساعد المزارع المبجل أنت؟ |
Kim? Rahip Briegleb. | Open Subtitles | القس المبجل بريجليب ويسأل عن كريستين كولينز |
Ben 10 yaşındayken babam beni ve Uncas'ı, Papaz Wheelock'un okuluna gönderdi. | Open Subtitles | لقد أرسلني أبي و أنكاس لمدرسة المبجل ويلوك حين كنت في العاشرة |
Droid saygıdeğer Kin Robb'a karşı alışılmadık bir düşmanlık sergiliyor. | Open Subtitles | الاليين يستعرضون عدوانية غريبة تجاه المبجل |
Yani saygıdeğer hastamız tam anlamıyla boka bulanmış | Open Subtitles | مما يعني أن مريضنا المبجل متخم حرفيّاً بالجراثيم رائع |
Pek saygıdeğer Majesteleri, çok sabırlı davrandınız. | Open Subtitles | يا صاحب الجلالة المبجل لقد كنت صبوراً جداً |
saygıdeğer lideriniz bir fırsat daha yakalamıştı. | Open Subtitles | بالرغم من أن قائدك المبجل حالفه الحظ بالفعل |
saygıdeğer kocanızın istediklerini vermezlerse yakın zamanda oluşabilecek gruplaşmaları temsil edeyim. | Open Subtitles | التي ستأتي إن لم يعطوا المبجل الجليل مايطلبه بسرعة. |
saygıdeğer kocanla asla buluşmayacağım belli olduğuna göre umarım bunu ona gösterirsin. | Open Subtitles | منذ ان عرفت اني لم التقي مع حضرة زوجك المبجل, آمل ان تريه هذا |
saygıdeğer papazım buna niçin ihtiyacımız var? | Open Subtitles | أيها المبجل .. لماذا نحتاج هذا حقاً.. ؟ |
saygıdeğer başhekimin bu kadar acil ne istiyormuş? | Open Subtitles | و ماذا يريد رئيسك المبجل بشكل عاجل ؟ |
saygıdeğer lordum, öğrendiğim kadarıyla | Open Subtitles | ومولاي المبجل أسقف لندن، |
Kocamın saygıdeğer babası. | Open Subtitles | والد زوجي المبجل |
Hayır, hayır, hayır, davetiyelerde "saygıdeğer" Art Dodge," yazmalı, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | لا، لا، لا، الدعوات يجب ان تذكر "(ارت دودج) المبجل" ، ألا تظن؟ |
Demek saygıdeğer Papaz kabul etti. | Open Subtitles | إذاً ، حصلنا على دعم المبجل نعم ، إنه يزور (بيتر) مرتين في الأسبوع |
Stafford, Virginia'daki saygıdeğer meslektaşım Bay Bascom'a etraflı bir otopsi yapmış ve çok da iyi belgelemiş. | Open Subtitles | زميلي المبجل في مقاطعة "ستانفورد" بولاية "فريجينيا"، أجرى تشريحاً دقيقاً وموثقّاً جداُ على السيد (باسكوم) |
"Alçakgönüllü Baş Rahip Pafnuti buraya imzaladı." | Open Subtitles | المبجل أبوت بافنوتي وقّع عليها |
"Hayır Rahip, o değil" dedi. | Open Subtitles | لا أيها المبجل ، ليس هذا الأمر |
Papaz da bu yaşta, niçin bu kadar sığ bir kadını eş aldı, anlamıyorum. | Open Subtitles | لماذا يختار الكاهن المبجل هذه الزوجة الغامضة ولمَ في هذا السن أيضاً؟ |