Buraya biri girmiş. soğutucu kırılmış. Kardeşine bir bak. | Open Subtitles | شخص ما هنا المبردة مكسور إذهب وراقب أخيك |
Senin soğutucu bağırsak çorbası gibi görünüyor. | Open Subtitles | تلك المبردة يبدو عليها أنا مريضة بدودة الخنزير |
Bakım programına göre, ana bilgisayar paneli soğutucu tankın dışında 14 dakika daha kalabilir. | Open Subtitles | برنامج صيانتك ... يسمحب14دقيقة لبقاء الحاسوب الكبير خارج الحجرة المبردة |
Bakım programı ana panellerin soğutucunun dışında en fazla 14 dakika tutulmasına izin veriyor. | Open Subtitles | برنامج صيانتك ... يسمحب14دقيقة لبقاء الحاسوب الكبير خارج الحجرة المبردة |
Bu soğutucunun içinde senin kızın için hazırlanmış bir bomba vardı. | Open Subtitles | هذه المبردة كان فيها قنبلة... مقصودة لإبنتك. |
Sonra cesedi Rubbermaid marka bir soğutucunun içinde geri göndermişler ki bu da Nina'nın kocasının iddia ettiği üzere 1 hafta kadar gümrükte takılı kalmış. | Open Subtitles | وثم أرسلوا الجثة في المبردة البلاستيكية التي علقت في جمارك لقرابة أسبوع قبل أن يطالب زوج (نينا) بالجثة حتى. |
Muhtemelen, soğutucu spermi doğru şekilde donduramamıştır, tamam mı? | Open Subtitles | ولعل (المبردة ) لم تجمد الحيوانات المنوية جيداً ، حسنا ؟ |
soğutucu ne iş? | Open Subtitles | ما هذه المبردة ؟ |
Sakın soğutucu borularına dokunma! | Open Subtitles | لا تصيبي الأنابيب المبردة |